-
Fujifilm Türkiye güçlendirdiği satış kadrosu ve yeni oluşturduğu güçlü bayilerle bir alt markası olan, ürün gamı geniş ve rakipleriyle kolay rekabet edecek fiyat seviyelerindeki MEJET’i öne çıkartmayı planlıyor.
-
MEJET Fujifilm’in özel geliştirilmiş Green Guard Gold Sertifikalı çevre dostu mürekkebini kullanıyor ve teknik alt yapısını Fujifilm’den alıyor.
-
Fujifilm Türkiye çok yakında etiket ve ambalaj sektörüne yeni çözümler sunacak.
Geçen yılın sonlarında Fujifilm Türkiye’nin yönetim şemasında değişiklikler oldu. Firma, şimdi doğrudan ülke müdürüne bağlı iki genel müdürü ile yönetiliyor: Medikal ve Grafik Sistemlerden Sorumlu Genel Müdür Hakan Bulut ve Kurumsal Bölümler, Geniş Format Baskı, Endüstriyel Ürünler, Fotoğraf Baskı Ürünleri Bölümlerinden Sorumlu Genel Müdür Ünsal Akgün.
Ünsal Akgün Fujifilm ile Geeniş Format Baskı ürünleri hakkında sorularımızı cevapladı.
- Fujifilm Türkiye geçen yılı nasıl geçirdi?
Pandeminin ilan edilmesiyle birlikte uzaktan çalışma konusunda çok hızlı hareket ettik. Mart ayından itibaren ofise hiç gelmeden işleri gayet iyi yürüttüğümüzü düşünüyorum. Toplantılarımızda öngörülerimizi ortaya koyduk ve faaliyetlerimizi A, B, C planı şeklinde sıraladık. Uzaktan çalışma modelinin uzun süreceğini öngördüğümüz bir modele geçtik, bu doğrultuda ofisimizde değişiklikler yaptık ve bu düzende çalışmaya halen devam ediyoruz.
Her bir bölümümüz ayrı ayrı müşterilerimizle online toplantılar gerçekleştirdi ve temasımızı böyle sürdürmeye çalıştık. Fujifilm çalışanları için de düzenli aktiviteler sundu ve sunmaya devam ediyor. Şirket içi, hem kariyer hem de kişisel gelişim eğitimlerini, yüz yüze dijital ortamda devam ettirdik.
- Satışlarınız nasıl etkilendi?
Pandemi ile karşılaşır karşılaşmaz iki bölümümüz büyük yara aldı: Biri grafik, diğeri de fotoğraf bölümü. Bu ilk etkilenmenin ardından özellikle fotoğraf tarafı kendini hızlı bir şekilde toparladı. Online baskıda artış oldu. Eve kapanma insanları fotoğraf arşivlerini düzenleme ve bastırmaya yönlendirdi. Bu bizim yıllardır istediğimiz bir şeydi, kısmet bu güneymiş.
AVM’lerin kapanması ile Fujifilm Instax makinelerimizin satışlarında geçici olarak bir azalma oldu ama sonra online tarafta satışlarda artış görüldü ve pandemi öncesini %90-95 yakaladık diyebilirim.
Genel olarak baktığımızda ise TL bazında hedeflediğimiz 2020 yılı bütçesinin yaklaşık %20 üzerindeyiz.
Bölgesel bayilerin önemi biraz daha öne çıktı: Fujifilm Marmara ve Anadolu için iki güçlü bayi oluşturdu
- Fuarların yapılmayışı sizi nasıl etkiledi?
Ticari yönden fuarlar sektörümüz için önemli yer tutan aktivitelerdendi. Fuar dönemine göre yılda bir veya iki yılda bir müşterilerimizle bir araya gelme garantimiz vardı. Bir veya iki hafta içerisinde sayısız müşteri ile görüşme imkânınız oluyordu. Fuarların önce ertelenmesi sonra iptali ile buluşma şekli değişti. Müşteri temasını sıcak tutmak için daha çok e-mail ve daha çok telefon görüşmesi yapıldı. Satış kadromuzu güçlendirdik. Yeni arkadaşlarımız bünyemize katıldı.
Bu arada bölgesel bayilerin önemi biraz daha öne çıktı. Biz de dijital baskı tarafında yeni bir yapılanmaya gittik ve iki güçlü bayi daha oluşturduk. Biri İstanbul merkezli ve Marmara bölgesine uzanabilen diğeri Ankara merkezli ve İç Anadolu’dan Doğu Anadolu’ya kadar uzanabilen iki yapı bizim desteğimiz ile oluştu.
“Fujifilm MEJET UV baskı sistemleri ile ürün gamı genişledi, daha çok çözüm sunabiliyoruz”
- Bayiler hem Fujifilm markanızı hem de MEJET markanızı satacaklar mı?
Fujifilm MEJET kendi markamız. Fujifilm MEJET makineler herkesin alabileceği geniş müşteri grubuna ulaşabileceğimiz, piyasadaki rakiplerle kolay rekabet edebilecek fiyat seviyelerinde makineler. İki bayinin de özellikle bu konuda aktif olmasını istiyoruz.
Fujifilm MEJET’de giriş seviyesinde 90 cm’den başlayıp giderek büyüyen seçenekler var. Ayrıca bu makinelerin sarf malzemelerini de karşılayabilecekleri bir platform oluşturduk. Müşteri memnuniyetimiz gayet yüksek. Şu ana kadar yapmış olduğumuz kurulumlardan çok iyi geri dönüşler aldık.
Fujifilm markalı ürün grubumuz ağırlıklı olarak gelişmiş Batı pazarlarına hitap eden ürünler. Çin üretimi markalarla rekabet edebilmek için fiyatları daha rekabetçi olan ürünlere ihtiyaç duyuldu. Merkezimiz Tokyo’nun onayıyla üretilen MEJET markası Orta Asya, Orta Doğu, Afrika ve Türkiye pazarları için getirdiğimiz bir ürün grubu. Mejet, Fujifilm kalitesi ile piyasadaki rakiplerle kolay rekabet edebilecek fiyat seviyelerinde. Fujifilm Green Guard Gold Sertifikalı çevre dostu mürekkebi kullanıyor ve tüm teknik servis hizmetini Fujifilm Türkiye veriyor. Mejet makinalar bizi üzmeyen, talep gören, satış grafiği iyi makineler.
Fujifilm MEJET ile 10 cm baskı yüksekliği ve silindir objelere basma özelliği
- Fujifilm MEJET ile pazardan ne kadar pay almayı hedefliyorsunuz. Fujifilm artık daha agresif mi olacak pazarda?
Fujifilm’in bu pazardaki genel stratejisini koruyarak ek çözümler sunmak pazar payımızı artıracaktır diye düşünüyorum. Elimizde var olan ürün gamı ile ulaşamadığımız müşteri portföyüne ulaşabileceğiz. Yalnızca parasal olarak değerlendirmemek lazım. Biliyorsunuz UV’nin en büyük avantajı yalnızca kâğıt üzerine değil, farklı objelerin üzerine de baskı yapabilmesi. Fujifilm MEJET Flatbed UV Printer ile medya yüksekliği 10 cm’ye kadar çıkabiliyor.
Daha agresif değil ama ürün gamımız genişlediği için daha çok çözüm sunabiliyoruz. Bunun yanı sıra tamamlayıcı ürünler dediğimiz JWEI dijital sonlandırma, plotter kesicilerin Türkiye distribütörlüğünü aldık. JWEI kesici ürün gurubu içinde 40×60 cm tabla eninden 201×310 cm tabla genişliğine kadar farklı ebatlarda seçenekler var.
- MEJET markanızda rulo veya flatbed (düz yatak) olarak en çok hangi ürünler kimler tarafından rağbet görüyor?
Flatbed ile farklı kullanım alanlarına girmiş olduk. Baskı yüksekliği 10 cm olunca yeni bir kapı açtı diyebilirim. Fujifilm MEJET Flatbed 60×90 cm en çok rağbet gören ürünümüz. İkinci sırada 180 cm’lik ürünümüz geliyor. Flatbed’in 210 cm olanı da var ama genelde 180 cm’lik rulo olan talep görüyor.
Fujifilm’in 160 cm’lik Acuity LED 1600 ürünü de var ama tam muadil değil. İkisinin de kendi içinde yapabildiği veya yapamadığı şeyler var. Çakıştığı noktalarda da fiyat olarak bir alternatif yaratmış oluyoruz.
Flatbed ürünler promosyon baskı tarafında olup daha küçük ölçekli butik iş yapanlarca rağbet görüyor, Silindir baskı özelliği de var, şişeyi çevirerek basıyor.
180 cm’ye çıktığımız zaman, rulo baskı olduğu için, kanvas, duvar kağıdı uygulamaları yapılıyor.
- Grafik tarafı nasıl gidiyor?
Aslında sene başlamadan Kasım, Aralık gibi dijital tarafta bir hareket gördük. Değerlendirme toplantılarımızda iştah olduğu ama bunun yanı sıra yatırım tereddüdü olduğu ortaya kondu. Piyasalara olan güven sorunu çözülürse, geçmiş yıllardaki gibi, dövizin fiyatı her neyse onu kabullenip önümüzü görebilsek bu tereddüt de ortadan kalkacaktır.
Biz tedarikçiler olarak hep değişimi konuşuruz ama müşterilerin çoğu aslında bizden daha hızlı adapte olurlar. Bazıları bu dönüşümü nasıl yapacağını bilir, doğru zamanı bekler, bazıları risk alır, yatırıma devam eder. Bir kesim de anlamaya çalışır. Ticari baskı tarafında artık çok belli ki portföylerine dijital katmazlar ise gelecekte sıkıntı yaşayabilirler.Son dönemde tüketici alışkanlıklarının değişimi baskılı ambalajda talep artışını da beraberinde getirdi. Ticari baskıcıların dijital etikette ve özellikle ambalaj tarafında iştahları çok kabarık. Bu yüksek iştah doğru yatırımlara dönüşmez ise arz fazlası oluşabilir.
Onset ve kesici satışları
İzmir Kemalpaşa’da Kaplamin Ambalaj’a Onset kurulumu yapmıştık. Müşterimiz bu makineyi Yalova tesisine kaydırarak Kemalpaşa tesisine yeni bir Onset yatırımı daha yaptı.. Bu bizim için teknik servis anlamında da büyük bir operasyondu. Her iki tesise de kesici verdik. Ayrıca Çukurova Ambalaj’ın Adana Şubesi’ne de Fujifilm Flatbed Acuity ve kesici verdik.
- Pandemi servis ve malzeme de sorun yarattı mı? Bu dönemde müşterilerinizin taleplerinde değişiklikler oldu mu, neler değişti?
Grafik tarafında Türkiye dışında Kuzey Afrika ve Orta Doğu’ya da servis veriyoruz. Sadece gidip gelme kısıtlamalarından dolayı bir iki aksama yaşadık. Bu bizden kaynaklı değildi. Onun dışında Türkiye’deki müşterilerimize kesintisiz servis verdik. Servisteki arkadaşlarımız da gönüllü şekilde sıkıntısız işlerini sürdürdüler. Hiçbir aksama yaşamadık.
Tedarikte yol süresi değişmedi ama bekleme, start süreleri nedeniyle toplam tedarik süreleri uzadı ve eskisine göre daha stoklu çalışmaya başladık. Özellikle son kullanma tarihi olan ürünlerde stoklu çalışma ister istemez ekstra bir çaba gerektiriyor.
Müşteriler ile ilişkilerimizdeki benim gözlemim, pandemi döneminde müşteriler satış sonrası hizmetleri aksamadan aldıkları ve ürün tedarikleri devam ettiği için sanki eskisine göre daha duyarlılar. Eskiden ufak tefek gecikmeler için daha fazla şikâyet ederlerken şimdi tolerans arttı. Herkes birbirine karşı daha anlayışlı. Müşteri toleransının arttığını gözlemleyebiliyorum.
- 2021 için planlarınız neler, nasıl bir hedef koydunuz?
2021 bütçemizi hazırladık. Bu çalışmayı yaparken aynı zamanda yol haritasını da çiziyoruz. Şirket bünyesinde 5-6 farklı bölüm var. Fujifilm Türkiye olarak tüm bölümlerde hedefimizi büyüterek gidiyoruz. 2019’dan 2020’ye pandemiden dolayı biraz daha küçük hedeflerle girmiştik ama şimdi vites arttırdık ve 2021 yılını 2019’un üzerinde bütçeledik. Hedeflerimizi yakalayacağımıza, hatta geçeceğimize inanıyoruz.
Dijital tarafa dönecek olur isek, Fujifilm MEJET grubumuza eklediğimiz kesici gibi ilave tamamlayıcı ürünlere ilave olarak yakında dijital etiket çözümümüz de olacak. Bunun dışında sürpriz bir iki ürünümüz daha olacak. 2021 yaz ve sonrasını tek bir cümle ile özetlemem gerekir ise, dijital tarafta eksiksiz bir ürün portföyü sunacağız ve genişleyeceğiz.
- Türkiye dışında da etki alanlarınız var. Oralardaki durum nedir?
On yedi ülkeye buradan hem ürün hem de servis sunuyoruz. Orta Doğu ofisi ile iş birliği içinde çok iyi çalışıyoruz. Bizim yeteneklerimizi bilen bizi tanıyan ve Fujifilm Türkiye’nin gelişimine katkıda bulunmuş biri olarak Cengiz Metin Bey’in Dubai’ye geçmesi bu ilişkiyi bir üst aşamaya taşıdı. Pandemi kısıtlamalarının azaldığı veya kalktığı durumlarda bizim bölgedeki etkimizin çok daha artacağını düşünüyorum.
- Basım sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Ticari matbaacılığın çok hızlı bir şekilde aşağıya gideceğini düşünmüyorum. Pandemi sonrasında eski alışkanlıklara dönüş olacaktır. Öte yandan bu dönemde hayatımıza giren şeyleri de sürdürmeye devam edeceğiz. Bunu bir fırsat olarak görüyorum. Ticari yüksek tirajlı matbaacılıkta kaybedilen pazar payını dijitalin fazlasıyla tamamlayacağını ve toplam pastanın bir süreliğine büyüyeceğini düşünüyorum.
Açık hava reklamcılığı bir süre daha sıkıntı yaşayabilir. Konser ve fuar gibi kalabalık organizasyonlar bir daha ne zaman yapılır? Oralarda soru işaretleri var.
Bizim çok dikkatli izlediğimiz ve geliştirmek istediğimiz alan gıda ambalajı alanı. Su bazlı baskıda potansiyel var. Dijital su bazlı baskıda ilklerden olmak istiyoruz.
Tekstil tarafında da çözümlerimiz var. Bir iki Fujifilm deneme kurulumu yaptık. Yine Fujifilm mürekkepleri kullanılıyor. Müşterilerimiz rahatlıkla ikinci makineyi kurabileceklerini söylediler. Bu konuda gelecek geri bildirimler ile birkaç ay sonra daha rahat konuşabileceğiz.
Teneke üstüne baskı tarafı da enteresan. Elimizdeki ilk veriler olumlu. Bu konuda da ilerleyen dönemde mesafe alacağız.
Önümüzdeki dönemde dijitalde toplam pazar payınızın artacağını söyleyebilir miyiz?
Toplamda, ambalaj, etiket, su bazlı ve POD olarak dijitalde pazar payımızın artacağını düşünüyoruz.
“Müşterilerle en çok ambalaj tarafını konuşuyoruz”
- Müşterilerin soruları nerelerde yoğunlaşıyor? Onlarla en çok neler konuşuyorsunuz?
Büyüme yaşayanlar daha hızlı baskıyı nasıl yapabileceklerinin arayışındalar. “Daha kabul edilebilir rakamlarla işimi nasıl büyütürüm?” sorusunu soran bir grup var. Bir de farklı alanlara girmek isteyenler var. Var olan işin yanına bir de farklı iş ekleyerek “Daha farklı ne basabilirim?” “Yapamadığım işi nasıl yaparım?” diyenler. Şu anda en çok talep aslında bu gruptan geliyor.
En çok konuşulan ise ambalaj tarafı. Ambalaj e-ticaretin, kargo trafiğinin patlaması ile çok revaçta. Son 6 ayın konusu ambalaj ve etiket olarak görülüyor. Bir de kişiselleştirilmiş ürünler tarafı var. Bu, müşterinin üretimine göre duvar kağıdı da oluyor, masa baskısı da.
Herkes evinde oturup online sipariş veriyor ama daha kişiselleştirilmiş, kendine özel veya başkasına gönderdiğinde onları mutlu edecek hediyelik ürünlerde çok artış görüyoruz. Orada da anahtar ambalaj. Bir ürünü normal kargo kolisine koyup gönderdiğinizdeki algı ile özel olarak hazırlanmış paket arasında müthiş bir fark var. Bu dijital sektörü için güzel bir gelişme.
- Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Süreç hızlandı. 3-5 yıl sonra oluşacağını düşündüğümüz bazı şeyler şimdi oluyor. Yatırımcılar doğru yerden doğru payı almak ve doğru ürüne yatırım yapmak durumundalar.