Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını sebebiyle, ilk aylarda oluşan tedirginlik ve belirsizlik bir süre sonra yerini, şirketlerin iş yapış şekillerini yeniden gözden geçirmesine bıraktı. Özellikle, geleneksel çalışma tarzında olan firmalar, çalışma biçimlerinin yeni normale uygun olması adına büyük teknolojik yatırımları değerlendirmeye aldılar.
İşletmelerin, mobilite çözümleri gündemlerine aldıklarını kaydeden Lidya Grup İstanbul Satış Müdürü Özge Öktem, şunları söylüyor:
“Covid-19 pandemisi ile birlikte, toplum ve işletmeler, pandemi etkilerini daha da azaltabilmek adına bir uyum sürecine girmiş bulunuyor. Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ilk COVID-19 vakasının çıktığı günden beri işletmeler, dijital yetkinliklere de bağlı olarak çalışanlarını, müşterilerini ve diğer tüm paydaşlarını korumak için gerekli tüm önlemleri almak için çaba gösteriyorlar. Bu süreçte, uzaktan çalışma, dijital iş gücü, mobilite gibi çok yaygın olmayan kavramlar, günlük hayatımıza hızlı bir şekilde giriş yaptı. İşletmelerdeki dijital dönüşüm yolculuğu, aslında bu konuya kaynak ayrılması ile başlıyor ki pandemi öncesi bu yatırımlara ağırlık vermiş olan şirketlerin iş süreçlerine kesintisiz bir şekilde uzaktan sürdürmeye devam edebildiğini görmekteyiz.
Lidya Grup olarak bizler de, baskı süreçlerindeki dijital ve mobilite çözümlerimiz hakkında firmaların dijital dönüşüm yolculuğuna rehberlik ediyoruz. Bu sebeple, her bir firmanın ihtiyacını, ayrı ayrı bir proje olarak ele almakta, uygun ve verimli çözümler sunmaktayız. Bu kapsamda, şirketlerin baskı ihtiyaçlarını belirlemek ve dijitalleşmeye uygun yeni çözüm önerileri üretmek için satış ve servis ekibimizle önemli başarılar elde ediyoruz.”
“İşletmeler, dijital dönüşümü değerlendirmeye aldılar”
Firmaların dijital dönüşüme olan farkındalığının her geçen gün arttığını ve konunun değerlendirme ve uygulama aşamasında olduğunu anlatan Özge Öktem, “Lidya Grup olarak, temsilcisi olduğumuz markalardan biri olan Xerox’un sahip olduğu yüksek teknoloji cihazları ve yazılımları ile ilgili COVID-19 öncesi uzun süredir müşterilerimize, dijital dönüşümün gerekliliğinden bahsetmekteydik. Firmaların dijital dönüşüme olan farkındalığının her geçen gün arttığı ve değerlendirmeye aldıklarını da gözlemlemekteydik” diyor ve şöyle devam ediyor:
“Önemli sayıda müşterimizin, baskı süreçlerindeki dijitalleşme ve mobilite projelerini yürüttük ve faaliyete geçirme fırsatını elde ettik. Lidya Grup’un uzun yıllardır var olan bilgi birikimine, yeni ve üstün teknolojinin üretmiş olduğu dijitalleşme ve mobilite tecrübesi de eklenmiş oldu. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, pandemiyle birlikte özellikle Türkiye için satın alma alanında da dijitalleşme ön planda bulunuyor. Firmaların dijitalleşme için ayırdığı kaynağın daha etkin ve verimli kullanılabilmesi için fiziki ve yazılımsal analizler ve değerlendirmelerin sonucunda ihtiyaçlar belirlenmeli ve yatırım sürecine geçilmelidir. Dijital ve mobilite teknolojisiyle geliştirilmiş baskı süreci yönetimi neticesinde, şirketlerin verimliliğinin arttığı, çevresel sürdürülebilirliğinin sağlandığı, maliyetlerin de optimize edildiğine şahit olmak bizim için mutluluk vericidir.”