Etkinlikte reklam, promosyon ve baskı sektörü için fark yaratan çözümler sergilendi
Henüz beş yıl önce kurulan 2D Büro Makineleri ve onun geçen yıl kurulan kardeş işletmesi Ankatek Bilişim tarafından, bölge bayiliğini yaptıkları Poliset İç ve Dış Tic. A.Ş. iş birliği ile 25 – 26 Ağustos’ta Ankara Midas Hotel’de bir lansman etkinliği düzenlendi. Etkinlikte reklam, promosyon ve baskı sektörü için fark yaratan çözümler sergilendi.
Ankatek’in ve 2D Büro Makineleri şirketinin sahibi Aykut Aydoğan, geçmişte dijital baskı sektöründe en dinamik tedarikçi şirketlerden biri olan Mas-Deha’da ve onun Canon Eurasia tarafından satın alınmasından sonra Canon Eurasia bünyesinde deneyim kazanmış bir isim.
Epson’un sıvı mürekkeplerinin satışı ile başlayan süreç matbaalara makine satışları ile gelişmiş ve şirket her yıl %100 büyümüş. Gelişen iş Ankatek Bilişim’in kurulumunu gerektirmiş ve geniş format ve UV çözümleriyle hizmet verilmeye başlanmış.
Bu arada servis ağı da gelişmiş ve eğitimler tamamlanmış. 2021’in Eylül ayından itibaren de reklam makinelerinin satışı başlamış.
Farklı bir konseptle müşterilerine çözüm sunan Aykut Aydoğan sorularımızı yanıtladı.
Kafa değişimi kaygısını ortadan kaldıran teklif: Kasko paketi
Satışta ve serviste sizi farklı kılan nedir?
Çin malı makine satıyoruz ama öğrendiğimiz, terbiyesini aldığımız, iş ortağı olduğumuz büyük markaların yeterliliklerini, felsefelerini müşterilerimize aktarıp, o kaliteyi müşterilerimize sunarak. Müşterilerimizin “Çin malı alıyorum” kaygısını kafalarından sildik. Örneğin, hiçbir eko-solvent firması kafa garantisi veremez, biz bir kasko paketi sunuyoruz. Milyonluk bir araba alındığında kasko yaptırılıyor, üst düzey bir bilgisayar alınınca onu korumak için UPS alınıyor ancak sektörümüzde maalesef makinelere UPS takılmıyor. Kasko paketleri sayesinde müşterilerimizin yeterliliklerini üst seviyeye taşımış olduk. Böylece problem çıkma olasılığını azalttığınız zaman müthiş bir ‘mutlu müşteri, mutlu satıcı’ birlikteliğini yakalıyoruz.
Eko-solventin geleceğini ve çevre ile ilişkisini nasıl görüyorsunuz?
Sirketimizin en büyük önceliklerinden biri çevre. Epson ile de bu başarıyı elde ettik. Kamu sektöründe başarılı olmamızın nedenlerinden biri de maliyetin yanı sıra çevresel faktörler. Eko-solvent makinemiz, Çin’de çok büyük markalara fason üretim de yapan büyük bir fabrikadan geliyor. Tüm ürünlerimizin RoHS ve ISO sertifikaları var. Atığı yok. Evet, eko-solvent kimyasal bir mürekkep kullanıyor ama bunlar etkisi en minimize edilmiş, en şeffaflaştınılmış çözümler. Epson kafalar ısıyla baskı yapmadıklan için buharlaşma minimize edilmiş. Mürekkebin kokmama nedeni de buharlaşma olmaması. Havalandırma ihtiyacı yok, her türlü kopyalama merkezinde havalandırma ihtiyacı olmadan kullanabilirsiniz. Fabrikamız gereken tüm sertifikaları almış ve testlerini yaptırmış, bu konuda gereken hassasiyeti gösteriyor ve biz montajda bu hassasiyeti müşterlerimize anlatıyoruz.
Baskı ortamında uygun koşulların sağlanması için ücretsiz danışmanlık
Baskı merkezlerinde eko-solvent ve diğer makineler için ortam iklimi ve havalandırması ile ilgili kısıtlamalar var mı ve bunları kullanıcılara aktarıyor musunuz?
Evet, iklim, ortam ısısı ile ilgili sınırlamalar var. Solvent kimyasal bir boya ama eğer siz belli bir metre karenin altında makineyi çalıştırır ve gerekli havalandırmayı sağlamazsanız, bizim %2 ile minimize ettiğimiz buharlaşma %10’lara çıkabilir. Ortam ısısı 24 ° C üzerine çıkmamalı ve ısı stabil olmalı. Bu tüm makineler için böyle. Bir devlet dairesinde, çok basık bir ortamı olan küçücük bir odada çalışan lazer yazıcının ortama yaydığı ozon yüzünden odadaki 4 memurun boğazlarında gıcık olduğunu gördük. Onlar farkında bile değillerdi. Bu konuda ücretsiz danışmanlık hizmeti de veriyoruz. Müşteriye baskı ortamının nasıl olması gerektiğini anlatıyoruz. O ortamı yaratamazsak servis maliyetini zaten karşılayamayız. Bu durumda dört kere yerine 24 kere servis vermem gerekir ve başta bahsettiğim ‘mutlu müşteri, mutlu satıcı’ birlikteliğini yakalayamaz, bunun devamlılığını sağlayamayız.
Xenons UV Jel baskı makinesi
malzeme seçmiyor
Portföyünüzde eko-solvent ve diğer teknolojiler var, yatırım ve işletim maliyetlerini göz önüne alarak kime, neyi öneriyorsunuz?
Jel UV’lerimizi light box, gergi tavan, duvar kâğıdı gibi daha ekolojik, parlak, daha kaliteli, son kullanıcıya satış fiyatı yüksek iç ve dış mekân işlerde öneriyoruz. Eko-solventimizi ise daha harcıalem, son kullanıcıya fiyatı daha rekabetçi olabilen işler için, daha geniş bir kitleye öneriyoruz. Aradaki fark kalite, kişiye özel oluşu, yapılan işin muhteviyatı, kalite anlaminda niceliği ya da niteliği, asılma ve kalma süresi. Yatırımın bir günlük olması gibi farklar.
UV Jel makinede baskı altı malzemesi yelpazesi ne kadar geniş?
Piyasada iç mekân, UV ve eko-solvent makinelerde kullanılan hemen her malzemeye baskı yapıyor. Bir sınırlama ve markaya bağımlılık yok, bu en güzeli. Mürekkep muhteviyatı inanılmaz, hem iç mekân hem dış mekân çalışabiliyor. UV maalesef koku yayıyor ama bu RoHS sertifikalı ve buharlaşma minimuma indirilmiş.
UV Jel makineye tepkiler nasıl?
UV Jel için piyasadan aldığımız tepkiler gayet iyi çünkü çok farklı bir iş yapıyoruz. Normalde UV makinelerde biliyorsunuz lak – mürekkep var. Bunda öyle bir mürekkep yok, çünkü öyle bir ihtiyaç yok. İstediğinizde mat, istediğinizde parlak basıyorsunuz.
Solvente göre farkı şu: Solvent güneşi gördükçe soluyor, ultraviyole (UV) teknoloji ise bu süreci çok uzatıyor. Güneşi gördüğünde adeta kendini yeniliyor. Mürekkep muhteviyatı, teknolojisi normal UV mürekkeplerden çok daha farklı olduğundan ışığa maruz kaldıkça daha da parlıyor. Bu yüzden her marka bunu üretemiyor. İşletim ve zaman maliyetimiz daha iyi çünkü normal bir UV ile saatteki baskı hızı 34 metre kare iken lak uygularken bu hız 14 metre kareye düşüyor, biz zaten şu anda 36 metre karenin üzerinde çalışıyoruz, ayrıca lak için zaman kaybetmeye gerek yok.
UV Jel makineniz 1.80 m eninde, pazarda genelde 1.60 yaygın kullanılıyor; bunun avantajları var mı?
Pazarda 3.20 makineleri her işletmede konumlandırmak zor. Kullanıcı iki adet 1.80 baskı yaparak, iki malzemeyi reklam sektöründe bilinen ısıyla vs. birleştirme teknikleriyle, uzaktan belli olmayacak şekilde birleştirerek müşterisine teslim edebiliyor. Üretici de bunu düşünmüş ve kullanıcının daha geniş bir müşteri portföyüne hizmet verebilmesini hedeflemiş. Duvar kâğıdı üretebiliyorsunuz. Duvar kâğıdında yaygın sorun devamlılığın olmaması. Duvar kâğıdınıza hasar verdiğinizde tekrar aynısını bulamıyorsunuz. Oysa bu makineyi kullanan müşterilerimiz son kullanıcılara bir katalog sunabiliyor ve sürekliliği olan, tekrar geldiğinde aynısını verebilecekleri ürünler teslim edebiliyorlar. Renk tutarlığı vs. hiçbir sorun yok. Renk gamutu ofsete göre çok daha geniş. Doğru bakımı, doğru ortamı, doğru profilleri ayarladığınız zaman ve bu profilleri, işe ya da müşteriye göre bir yerlere not alıyorsanız, tutarlılığı daha da üst seviyeye taşıyorsunuz. Sıfır riskle iş yapabiliyorsunuz.
Ankara ve çevresinde piyasanın önümüzdeki süreçte nasıl şekilleneceğini düşünüyorsunuz?
Ankara ve çevresinde çok akıllı ve vizyon sahibi müşterilerimiz var. Kendilerini geliştirmeye yönelik çok ciddi adımlar attıklarını görüyorum. Birçok firma ikinci ve üçüncü nesil tarafından yönetiliyor. Genç yöneticiler şirketlerini sürekli geliştirmek istiyorlar. Dijital sektör zaten sürekli gelişiyor. Özellikle Ankara piyasasını domine eden sektör kamu. Kamudaki ihtiyaçların tirajlarının çok düşük olması piyasadaki insanların vizyonlarını şekillendiriyor. Artık eskisi gibi bir iş yapayım, üç işin gelirini elde edeyim gibi bir dünya yok. Dolayısıyla ne kadar çok çeşitli iş yapıyorsunuz, ne kadar kaliteli ve hizmete dönük iş yapıyorsunuz, o kadar başarılısınız..
Kırıkkale, Eskişehir ve Konya’da müşterilerimiz var. Ayrıca kamuda, Milli Eğitim Bakanlığı ile Türkiye genelinde projelerimiz var. Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu ile Türkiye geneline hizmet verdiği işlerimiz var. İki şirketimizin toplamda 4500’e yakın müşterisi var. Şehir içinde ve dışında bu müşterilerimizdeki makinelerin dört dörtlük servisini sağlıyoruz. Dönüş sürelerimiz inanılmaz hızlı. Ankara’da 4-6 saat içinde müdahale, iki gün içinde; şehir dışında da 24 saatte müdahale, dört günde çözüm sunuyoruz ve hiçbir sıkıntı yaşamıyoruz.
Müşterilerle ilişkinin sürdürülebilirliğini gözeten bir satış politikası
Şimdi bayilik olarak devam ediyorsunuz, gelecekte distribütörlük alma planlarınız var mı?
Evet, amacımız distribütörlük almak ve bir sonraki hedefimiz kendi markamızla fason üretim yapurmak. Şu anda ekonomik ortamdan dolayı başlayamadık ama makinelerin geri dönüşümü (recycle) ile ilgili projelerimiz var. Kasko paketlerini geliştirerek, bir sistem oluşturarak bu projeyi hayata geçirmeyi hayal ediyoruz .Müşterilerin en büyük problemleri makineleri yenilemek. Maalesef maliyetlerini hesaplarken makine amortismanini eklemiyorlar, sonra hayatlan boyunca hep makinecilere calişiyorlar. Onların makinelerini beş yıl yerine nasıl on yal çalıştırabilir, nasıl geri dönüşümünü sağlayabiliriz yönünde çalışmalarımız var.
Biz kamuda da özelde de makine önermeden önce müsterilerimizde analiz yapıyoruz. Bunu yapmadan makine önermiyoruz. Arkadaşlarımız analiz sonucunda bir rapor hazırlıyorlar, müşterilerimizin yıllık harcadıklan parayı ortaya koyuyoruz; bizi tercih etmeleri durumunda yapacaklarımızla ilgili, yılda ne kadar tasarruf yapacaklanna, işlerini nereden nereye getireceklerine dair bir projeksiyon yapıyoruz.
Etkinliği planlarken hedefiniz neydi. Hangi ürünleri tanıttınız?
En büyük hedefimiz müşterilerimize 400 kiloluk UV Jel makinemizin demosunu yapmaktı. Müşterilerimizin buradaki makinelerin kalitesine görerek, dokunarak tanık olmalarını istedik. Çünkü müşteri başka türlü ikna olmaz.. Bunun yanında piyasanın talebi olan DTF (şeker) makinemiz. var. DTF makineleri herkeste var, teknolojileri neredeyse aynı. Biz doğru pudrayla, doğru mürekkeple tek merkezden çözüm sunuyoruz. ve müşterimize, “Senin kaygın maliyet ise sana piyasa ile aynı fiyatları sunuyoruz’ diyoruz. Müşterimizle beraber büyüyelim istiyoruz.. Eko-solvent ve kesicilerimiz var. En küçük fotokopicilerin bile etiket sektörüne girebilmelerini sağlayan kesiciler bunlar. Müşterilerimize küçük bir makine ile etiket sektöründeki ışığı gösteriyoruz. Etiket sürekli büyüyor ve inanılmaz bir pazar. Bir müşterim Trendyol’a 35 bin ürün koydu, sıfır stokla 35 bin ürün satıyor.