Ünlü modacı, Kelt mitolojisi, sürdürülebilir moda ve Stratasys’in son teknoloji doğrudan tekstile 3D baskı teknolojisini bir araya getiren son koleksiyonuyla izleyicileri büyüledi
Kelt mitolojisinden ve Mabinogion’dan ilham alan Ceridwen koleksiyonu, büyü ve dönüşümle dolu bir dünyaya k ısa bir bakış sunuyordu. PIERSON’un koleksiyonu efsane, folklor ve tarihin unsurlarını güzel bir şekilde bir araya getirerek modayı hikaye anlatma aracı olarak yeniden tanımlıyor. Kökleri derinden ilham alan koleksiyon, doğadan gelen organik şekiller yaydı ve giysileri süsleyen muska görevi gören bir dizi yanardöner bileşenle sonuçlandı.
Koleksiyonun başarısının anahtarı, Pierson’un önde gelen katmanlı üretim çözümleri sağlayıcısı Stratasys ve şirketin benzersiz doğrudan tekstile 3DFashion™ teknolojisi ile olan stratejik ortaklığıydı. Geleneksel işçilik ile ileri teknolojinin birleşimi, 3D baskılı unsurları tasarımların dokusuna kusursuz bir şekilde entegre eden benzersiz ve giyilebilir parçaların yaratılmasına olanak sağladı. Bu öncü yaklaşım, moda dünyasına yepyeni bir boyut kazandırdı ve Stratasys 3DFashion™ doğrudan tekstile 3D baskı teknolojisinin sektördeki sınırsız olanaklarını ortaya koydu.
Stil açısından uzun ömürlülük, kalite, özgünlük ve etik ve sosyal açıdan sorumlu uygulamalara bağlılık dahil olmak üzere marka değerleri, yaratıcı süreç boyunca yol gösterici ilkeler olarak hizmet etti. Koleksiyon, okyanusun plastik atıklarından ve ruloların sonundan yapılan kumaşları bir araya getirerek, atılan malzemeleri günümüzün ‘zırhına’ dönüştürdü ve Kelt büyüsünü ve bireyselliğin kutlanmasını simgeledi. Kapsayıcılık Ceridwen koleksiyonunun bir diğer temel taşıydı. Pierson, her giysinin tamamen kişiye özel ve sipariş üzerine üretildiğini, farklı vücut tiplerine ve kimliklere uyum sağladığını ve markanın bireyselliği kutlamaya olan bağlılığını yansıttığını vurguladı.
Londra Moda Haftası’nın zaten yaratıcılık ve özgünlükle eşanlamlı olduğu düşünülürse, Jayne Pierson’un koleksiyonu etkinliğe yeni bir boyut ekledi. Stratasys 3D baskı teknolojisini benzersiz bir şekilde kullanması, koleksiyonun merkezinde yer alan sürdürülebilirlik ve ölçek yerine sınırlı sayıda üretim yapma taahhüdü, modanın geleceği hakkında güçlü bir açıklama yaptı.