Prodigital Genel Müdürü İbrahim Tekeş: “Seçim bekleniyor bu yüzden reklam sektörünü bırakmadan,
tekstil ve halı da devam ederken, ambalaj sektörüne yoğunlaşacağız”
Portföyünde açık hava ve endüstriyel reklam, tekstil, halı, mobilya, cam, ambalaj, etiket ve matbaa sektörlerine yönelik geniş format dijital baskı makineleri, UV baskı makineleri, reklam ve baskı malzemeleri, mürekkepler, dijital kesim sistemleri bulunan Prodigital; Mutoh, Gongzheng, Dilli, Aristo, Protexjet, Proprint markalarıyla FESPA Eurasia 2021’de iki ayrı stantta yer aldı.
Prodigital Genel Müdürü İbrahim Tekeş, fuarda sorularımızı yanıtladı.
“Kur yüksek olabilir ama stabil olmaması çok kötü.”
- FESPA Eurasia’ya hangi makineleri getirdiniz; ziyaretçi ilgisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Fuara iki stantla katıldık. Biri bayilerimiz için açtığımız, diğeri ana standımız. UV makineler, küçük promosyon baskısına yönelik UV makineler, pamuklu baskısına yönelik makineler. Tesktil baskı makineleri, solvent ve eko-solvent makineler sergiledik. Bayi standıyla beraber 12 makine getirdik. Laminasyon ve lazer makinelerini, sonlandırma makinelerini getirmedik. Fuara getirmediğimiz makinelerin de tanıtımını yapmaya çalışıyoruz.
Döviz kurlarının hareketli olması piyasalarda tedirginliği arttırıyor. Hafta sonu daha hareketli geçecektir. Piyasada bir seçim beklentisi var. Seçimden dolayı boya ve malzemede de sıkıntı var. Onun için bu sorunlar çözülürse seçim döneminde para kazanılabilir. Tekstil ve halı sektöründe yatırımlar devam ediyor ama sabah yaptığımız anlaşmayı öğleden sonra zarar olarak kapatıyoruz. Kur yüksek olabilir ama stabil olmaması çok kötü.
- Ziyaretçiler neler soruyorlar?
Döviz kurlarının sabitlenmesini istiyorlar. Beş dakika sonra kurun ne olacağını bilmiyoruz. Çünkü hayat durmuş değil, yatırım yapmak istiyorlar. Ülke batmadı ama batmaktan beter oldu. Venezuela gibi yokluk içinde değiliz, varlık içinde yokluk çekiyor ülke. Bunun sonu orta sınıfın yok olması. Bir tarafta sermayeden para kazanmış olanlar ve diğer tarafta yokluk içindekiler olacak.
- Bundan sonraki hedefiniz ne olacak? Ambalaj alanına da epeyce ısındınız…
Ambalaj bizde hep vardı. Ülkedeki gelişmelere, eğilimlere göre hangi sektöre (matbaa, reklam, tekstil, promosyon, ambalaj – etiket vb.) yöneleceğimize sene başında karar veriyoruz. Ana sektörümüz reklam ve tekstil. Son yıllarda biraz halıya da yöneldik. Yıllar önce her yıl ambalaj ve matbaa fuarlarına katılırdık. Son girdiğimiz Printtek fuarı zayıf geçti. Pandemi ile beraber ambalaj ve etiket yeniden ivme kazandı. Biz direkt single ambalaj ve etiket baskı makineleriyle sektöre girdik.
Eskiden çok yoğun çalıştığımız ahşap, cam, alüminyum sektörleri de gelişmiş durumda ama insanlar şu anda yatırım yapmaktan korkuyorlar. O sektörlere de tekrar yoğunlaşmayı düşünüyoruz. O sektörlere ayrı yatırım yapmak gerekiyor. Onların makinelerini, işlerini onlardan iyi bilmek zorundayız. Rakiplerini bilmek zorundayız. Dijitalde onlara iş öğretmemiz gerekiyor.
Matbaacıya dijitali anlatana kadar öldük! Ama şimdi nasıl anlatacağımızı öğrendik. Bir örnek vereyim: 90’lı yılların sonlarında Mimaki temsilcisi olarak ilk ev tekstili fuarına katıldığımızda fuarda kumaşa baskı yaptık, hiç kimse standımıza gelmedi. Kumaşa sinema afişi, Atatürk posteri basıyoruz. Biri geldi standa, “Neden kumaş deseni basmıyorsunuz, burada afişi kimse anlamaz, ekose desen basın” dedi. Kumaş deseni basmaya başladık, herkes standa üşüştü. İhtiyacı olmayan fabrikalar numune için birer makine aldılar. Belki de hiç çalıştırmadılar.
“Oluklu tarafında single pass makineler için çalışmalar yapıyoruz. İzmir’de birkaç kurulum yaptık.”
- Etiket ve ambalajda çalışma yapıyor musunuz?
Oluklu tarafında single pass makineler için çalışmalar yapıyoruz. İzmir’de birkaç kurulum yaptık. Etikette de çalışıyoruz.
Seçim bekleniyor bu yüzden reklam sektörünü bırakmadan, tekstil ve halı da devam ederken, ambalaj sektörüne yoğunlaşacağız. Ciddi bir çalışma yapmayı düşünüyoruz, biz Almanya’dan Aristo kesim sistemlerinin distribütörüyüz ama şimdi fiyatları yüksek kalıyor, her yere satamıyoruz. Bir alternatif oluşturduk. Kalitesi yine iyi, Uzak Doğu’da ürettirdik. Birkaç makine satıldı, onlarla beraber UV veya su bazlı baskı artı single pass makineler satışı yapacağız. Bir çikolata fabrikası ile anlaşma yaptık. Yöneticisi, “Yılda 25 milyon koli üretiyorum, şimdi 90 milyon koli olacak; bünyemize sistem kurun” diyor. Bunun gibi yüzlerce şirket var. Değişken barkodlu sistemler, değişken data söz konusu olduğundan mecburen dijitale ihtiyaçları olacak. Zaten stok tutmak istemiyorlar.
Dijital baskıyı her alana yayabilmek için birçok sektörde fuarlara giriyoruz ve sektördeki yatırımcıların doğru ürünlerle dijitale girmesini sağlıyoruz.