Yayın sektörüne yönelik dijital baskı hizmetleri veren firma, 13 Temmuz’da üretime başlattığı makinesinden ve Elektroser’in kurulum ve sonrasındaki desteğinden memnun
Türk basım sektöründe yayın matbaacılığının merkezi olarak konumunu güçlendiren Ankara’da dijital baskıya talep de artıyor. Kentte bobinden bobine dijital baskı makineleri yatırımlarına bir yenisi eklendi. Sektöre yaklaşık 11 yıl önce baskı öncesi servis sağlayıcı olarak dahil olan ve dört yıl önce dijital baskıya ilk yatırımını yapan Reprobir Dijital, Screen Truepress Jet 520 NX renkli dijital baskı makinesine yatırım yaptı. Mayıs ayında, Matbaacılar Sitesi yakınındaki Mat-Sit İş Merkezi’nden sitedeki bir binaya taşınan Reprobir, 13 Temmuz’da yeni makinesini Screen Türkiye Distribütörü Elektroser A.Ş.’nin servis ekibinden devraldı ve üretime başlattı.
Yeni yerinde ziyaret ettiğimiz Reprobir Dijital kurucu ortağı Onur Kemeç, sorularımızı yanıtladı.
- Firmanız ne zaman kuruldu, nasıl başladınız?
Firmamız 2011 yılının Aralık ayında renk ayrımı üzerine kuruldu. Bir BasysPrint CtP ile başladık ve daha sonra ikinci ve üçüncü CtP’leri aldık. Daha sonra konvansiyonel matbaacılık daralmaya başlayınca dört yıl önce tabaka dijital baskı makineleri alarak dijitale geçtik. Kalıp işimiz devam ediyor ama giderek azalıyor. Katalog, dergi işleri kalmadı. Büyük matbaalar kendi bünyelerine CtP almaya başladılar, orta ölçekli matbaaların yapabileceği iş çeşitliliği azaldı. Kalıp talebi de azaldığı için dijital baskıyı hizmetlerimize dahil etmeye karar verdik. Aslında tabaka dijital baskı makineleriyle başlamamızın nedeni de işimizi geliştirerek Screen gibi bobinden basan baskı makinelerini alabilmekti.
Pandemi işlerimizi hareketlendirdi. Geleneksel baskı işleri azalırken dijitale ilgi arttı. Yazarlar evlerinde kitaplarını yazdılar ve yayıncılar geleceği göremedikleri için stok tutmak istemediler. E-ticaret siteleri üzerinden kitaplarını satmaya başladılar. Sattıkça yeniden bastırdılar, böylece işlerimiz artmış oldu.
- Neden Screen? Hangi özellikleri sizi Screen’e yöneltti, en beğendiniz özellikler neler oldu?
Yatırımdan önce, Screen dahil tüm firmalarla görüştük. Biz fiyat / performans kriteriyle bir makine aradık. Ucuz fiyattan ziyade doğru fiyat amaçladık. İkincisi, hem fiyat hem kalite anlamında tüm diğer makinelerle rekabet edebilecek bir makine istedik. Buna en doğru cevabı Screen’de bulabildiğimizi düşündük ve Screen ile devam ettik.
Screen’in diğer rakiplerinden öne çıkaran bir numaralı özelliği şu: Baskıya girmeden önce bilgilerini girdiğiniz işin maliyetini görebiliyorsunuz ve bu çok reel bir maliyet. Makine baskıya girmeden size ne kadar boya tüketeceğini, ne kadar sürede basacağını gösteriyor.
- Hızı nedir?
Yayın kalitesinde dakikada 150 metre çift taraflı baskı yapıyor. En yüksek kalite modunda dakikada 80 metre baskı yapıyor. Yayıncıların en büyük şikayetlerinden biri basılan işte hafif nemli elle kitaba dokunduklarında mürekkebin ellerine bulaşmasıydı. Aldığımız makine pigment mürekkep kullandığı için bu sorun da ortadan kalktı. Screen’in mürekkebi suya, alkole, kolonyaya vs. dayanıklı. Çıkma ihtimali yok.
Makineyi alırken istediğimiz her şey şu ana kadar beklentilerimizi karşıladı, uzun vadede diğerlerini göreceğiz.
- Makinenin özellikleri işleriniz itibarıyla hangi işlere uygun, ne tür işler yapıyorsunuz?
Kitap ağırlıklı çalışıyoruz ve Screen Truepress Jet 520 kitap basımına uygun bir makine. Farklı kalite modları arasında seçim yapabiliyoruz. Bu da bize kamikaze gibi fiyatlar veren rakiplerimizle rekabet edebilme imkânı veriyor. Yayıncıya, “İstediğiniz fiyata yapabiliriz ama kalitesi bu olur” diyebiliyoruz. Farklı kalite modlarında makinenin hızı ve mürekkep yoğunluğu değişiyor.
Neredeyse tamamı eğitim yayınları, az da olsa kültür yayınları da var. Çok sayıda yayıncı ile çalışıyoruz. Daha önce de yayıncılarla çalışıyorduk ama her işlerini yapamıyorduk. Biraz da onların tavsiyeleriyle Screen’i aldık. Tabaka makinelerle yayıncı müşterilerin işlerinin yüzde 10’unu yapabiliyorsak, şimdi %40-50’sini yapabiliyoruz.
- Yayına dönük dijital baskı makinesi yatırımlarında, “yayıncıların tavsileriyle aldık” sözünü daha önce de duyduk; bu sektörün talebi geriden takip ettiğini göstermiyor mu?
Yatırım maliyetleri çok yüksek olduğundan böyle, bizi yayıncıların zorlaması gerekiyor; onların da bizim gibi düşündüğünü göstermeleri ve yatırım için teşvik etmeleri gerekiyor.
- Sözleşmeli mi çalışıyorsunuz?
Sözleşmeli çalışmıyoruz. Kalitemize güveniyoruz. Makinemiz de fiyat / performans olarak uygun olduğundan rekabet edebililyoruz. İşlerimizi düzgün yaparak zamanında teslim ettiğimizde iş devamlılığını sağlıyoruz.
- Kullandığınız kağıt yelpazesi geniş mi?
Türkiye’de pandemi ile beraber kâğıt tedarikinde sıkıntılar başladı. Her zaman aynı kalitede kağıt gelmiyor. Farklı kâğıtlar gelebiliyor. Screen’i seçme nedenlerimizden biri de kâğıt seçmemesiydi. Her kâğıda baskı yapabiliyor. Şu ana kadar bir sorun yaşamadık ve makine bazında hedeflerimizi tutturmuş görünüyoruz.
- Daha çok hangi gramajlarda baskı yapıyorsunuz?
Biz en çok 70 – 80 g birinci hamur kağıtlar kullanıyoruz. Makine diğer kağıtlara da baskı yapıyor. Kuşeye de basıyor ama bizim amacımız kuşe kâğıda baskı yapmak değil. Kuşeye geçmeden önce makinede ciddi bir temizlik yapmak gerekiyor ve iş gücü ve zaman kaybı oluyor. Baskı maliyeti bu durumda tabaka makinelerle aynı düzeye geliyor. Bu yüzden kuşe baskıları tabaka makinelerde yapıyoruz. Ama müşeriler bizi kuşe basmaya zorlarsa o isteklerine de cevap verecek durumdayız.
Baskı sonrasına Hunkeler’ın Generation 8’ini aldık ve offline çalışıyoruz. Yurt dışında ve Türkiye’de birkaç matbaayı ziyaret ettim, inline sistemlerde ciddi kâğıt firesi var. Biz offline kurmayı istedik, daha sonra Elektroser ile istişare yaparak offline çalışmanın bizim için uygun olduğuna emin olduk. Screen kesintisiz çalışıyor, basılan bobini Hunkeler’e takıyoruz ve o da dilimliyor. Inline sistemlerde ister istemez kâğıt sıkışmaları oluyor, o da makineyi durduruyor. Makine durup tekrar baskıya geçince fire artıyor. Offline çalışırken dijitalin mantığına daha uygun şekilde sıfır fire ile çalışıyoruz. Bobini çıkarma ve takma eş zamanlı olduğundan sıfır zaman kaybı oluyor.
- Kapakları nerede basıyorsunuz?
Daha önce aldığımız Heidelberg Versafire’da basıyoruz. Aynı zamanda üç adet siyah beyaz Ricoh 8300 baskı makinemiz ve bir Riso baskı makinemiz var. Tabaka tarafında da çok güçlüyüz.
- Baskı sonrasında başka neler var?
Üç kapak takma makinemiz var: Dupplo, Müller Martini ve CP Bourg. Günlük 10 bin kitap üretim hedefimizi gerçekleştirebiliyoruz. Aynı zamanda tel dikiş makinalarımızla sınav basan müşterilerimize hizmet veriyoruz.
- Ne zaman taşındınız? Screen ne zaman kuruldu?
Mayıs ayında taşındık ve bayram sonrasında, 13 Temmuz’da Elektroser servis ekibinden teslim aldık ve makine üretime başladı.
- Yatırımı nasıl finanse ettiniz, ne kadar sürede amorti etmeyi öngörüyorsunuz?
Finansmanın bir kısmını öz kaynaklarımızla, bir kısmını leasing ile karşıladık. Dijital baskı makinelerinin ömrü maksimum sekiz yıl gibi görünüyor. Makine çalışmaya devam edebilir ama yeni teknolojiler, makineler çıktıkça rekabet şansı azalıyor. Makine 24 saat durmadan çalışabiliyor. Dört yılda amorti etmeyi öngörüyoruz.
- Matbaacılar Sitesi’nde yatırım nasıl karşılandı? Matbaacıların nasıl tepki gösterdiler?
Hiç olumsuz bir tekpi ile karşılaşmadık. Merak eden matbaacılar gelip makineyi görüyorlar. Zaten bu makine ile matbaacılara rakip olmadık, iş ortağı olduk. Düşük tirajlı işlerini bu makinede bastırabiliyorlar.
- Hangi tirajlarda daha ekonomik baskı yapabiliyorsunuz?
Renkli ve siyah beyaz olarak 2000’e kadar ekonomik basabiliyoruz. 2000’in üzerinde ofset daha ekonomik. Dijital yaygınlaştıkça firmalar rekabet nedeniyle fiyatlarını aşağıya çekerken, kalıp ve mürekkep fiyatları çok arttı ve bu makas 500’den 2000’e geldi. Kağıtta ham madde ve kur artışından dolayı 2021 ocak ayına oranla %400’e yakın artış var.
- Servisten memnun musunuz?
Makineyi alırken aklımızda soru işaretleri vardı. Ankara’da teknisyenleri var mı, sorunumuz olduğunda bize ulaşabilirler mi diye tereddüt ediyorduk ama yaptığımız görüşmelerde; “Makine tank gibi, özellikle offline kullanacaksanız hiç servise ihtiyacınız olmayacak” dediler. Yazılım kısmındaki, makineyi kullanmakla alakalı destek ihtiyacımızı da 7/24 online bağlanarak karşılıyorlar. Şu ana kadar hiçbir sorunumuz olmadı. Elektroser’den aldığımız servis ve destekten memnunuz.
- Binanız kaç metre kare? Personel sorunu yaşıyor musunuz?
Binamızı kiraladık. Dört katlı ve toplam 1000 metre kare. Toplam 30’a yakın personelimizle 24 saat hizmet veriyoruz. Çekirdek kadromuz vardı, yeni makinede tabakada çalışan arkadaşlarımız eğitim aldılar. Kadromuzu takviye ederek devam ettiğimiz için sorun yaşamadık.
- Kalıp talebinde azalmanın oranı nedir?
İki yıl önce %20 azalma vardı, geçen yıl %40 azalma oldu. Bu yıl da geçen yıla göre aynı oranda azalma var. Bunda daha çok büyük matbaaların CtP almaları etkili oldu, ayrıca diğer matbaaların işlerini ofset yerine dijitalde bastırmalarının payı da var.
Gelecek için projeksiyonunuz nedir?
Bobinden bobine dijital baskı makineleri yatırımlarında şu anda Ankara’da dört firma olsa da sektör henüz yolun başında. İnanılmaz bir hızla büyüyen bir pazar var. Yayıncılar stok yapmamanın rahatlığına alıştılar. Teslim süreleri de maksimum üç gün olduğu için çok rahatlar. O anda ihtiyacı olduğu kadar kitabın siparişini veriyor, depo kirası, sevkiyatı vs. için para bağlamak zorunda kalmadan üç gün sonra teslim alıp müşterilerine ulaştırıyorlar. Sürekli değişen bir müfredat söz konusu ve bu koşullarda kitap basmanın ve depolamanın maliyeti çok yüksek. Bu yüzden dijital baskıya talep hızla artıyor. Bu yüzden bu makinenin piyasada daha çok satılacağını düşünüyoruz.
- Screen’in etiket baskı makinesi de var; etiket de gündeminizde mi?
Kısa vadeli planlarımızda yok ama uzun vadede düşünebiliriz. Screen etiket makinelerinde de güçlü. Doğru bir partner seçtiğimizi düşünüyoruz. Sizin aracılığınızla Elektroser Genel Müdürü Sayın Öncü Güyer Bey’e bize olan katkılarından dolayı teşekkür etmek isterim.