ARED Genel Sekreteri, Deniz Dış Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Demirseren, FESPA’da sorularımızı yanıtladı.
FESPA 2019 siz de ARED yönetimini temsilen buradasınız. Aynı zamanda kendi şirketiniz için de görüşmeler yapıyorsunuz; FESPA 2019’u nasıl buldunuz?
Evet, görüşmemiz gereken tedarikçiler vardı o görüşmeleri yaptım. FESPA çok önemli. Eskiden Avrupa’da sektörümüzle ilgili çok fuar vardı. Özellikle birkaç Viscom fuarı vardı. O fuarları FESPA alt etti. Şu anda bizim sektörümüzle ilgili bence dünyadaki en iyi fuar haline geldi. Birkaç yerde, Meksika, Türkiye, Güney Afrika, Uzak Doğu gibi farklı birkaç yerde de yapılıyor. Bu seneki de güzel bir fuar, olması gereken firmaların birçoğu burada. Şirketim adına gerekli temasları yaptım.
“İşleri daha dengeli giden Avrupalı yatırımda bize göre daha rahat”
Bu fuarın özellikle ikinci gününün ciddi bir potansiyel yarattığını gördük. Avrupa’da bir hareket var anladığımız kadarıyla, siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu fuarın bir avantajı var, Avrupa için yeri doğru seçiyorlar. Münih, çok merkezi bir yer. Herhangi bir Avrupa ülkesi için ulaşması kolay bir yer. O bakımdan büyük bir avantaj söz konusu. Civar ülkelerden, örneğin bir Polonyalı arabasına atlayıp buraya çok rahat gelebiliyor. Lokasyon olarak çok iyi, o bakımdan fuar doğru yer ve zamanda yapılıyor.
Ekonomiye bakarsanız, Avrupa bize göre çok farklı. Dengeli bir yapıları var. Bizim gibi buzun üzerinde yürümüyorlar, anlık %10-12 büyümüyorlar. Her sene %1-1,5 gibi ama istikrarlı bir şekilde büyüyorlar. Biz Türkiye’de hep kısa vadeli konuşuyoruz, bizim için yatırım geri dönüşü denildiğinde 3-5 yıl akla geliyor, bir Avrupalı için bu 20 yıl. Biz 3-5 yılda paranın hızlı bir şekilde bize geri döneceğini düşünüyoruz ama emin olamıyoruz, Avrupalı 10 – 15 yılda o paranın döneceğinden emin oluyor. Farklı bir tarz, işleri hep dengeli. Meslektaşlarla konuşuyorum bizim gibi malzeme satanlarla, makine satanlarla konuşuyorum, baskıcılarla konuşuyorum hep dengeli işleri var. Hiç kimse bizim gibi bir sene 10 yapıp ertesi sene 4’e düşüp bir sonraki sene 8 sonra 6 yapmıyor. Bir düzeni var 10’sa ya 9,5 oluyor ya 10,5 oluyor işleri. Bundan dolayı yatırımlarda hepsi çok rahatlar. Eleman konusunda çok rahatlar. Bizim hep tedbirli yaklaştığımız yerlerde adamlar rahat ,onu da fuardan görüyorsunuz. Bu kadar katılım var; bu kadar ziyaretçi var herkes makine bakıyor, güzel bir ortam.
“Türkiye’de farklı uygulamalar yapmaya ihtiyacımız var. Değişik malzemeler getirmek için bakıyorum”
Fuarda en çok dikkatinizi çeken bu fuara özgü öne çıkan ne var sizin açınızdan?
Kendi getirdiğimiz makinelerle ilgili konulara baktım. Yeni yeni değişik malzemeler çıkıyor. Tüketim malzemelerine; farklı, zor uygulamaların yapılabileceği malzemelere bakıyorum. Fransız bir üreticiyle cam filmleri konusunda bir görüşmemiz var. Piyasada olan bir ürün ama onlar bunu geliştiriyorlar. Şeffaf bir film cama kaplanıyor ve elektrikle çalışıyor. Uzaktan kumandalı, düğmeye basıyorsun cam bembeyaz oluyor. Böyle değişik şeyler yapmaya ihtiyacımız var. Türkiye’de çok monotonlaştık. Hep branda 400 gram, önden aydınlatma vs. O zaman aynı malzeme, aynı uygulama, aynı hedef kitle rekabet artıyor, fiyatın canı çıkıyor. Farklı bir şeyler yapılabilse herkes için biraz daha anlamlı olacak.
Aralık’taki FESPA Euarasia için bu fuarın bir etkisi olur mu? Ne dersiniz?
Bu fuar bizi çok etkilemiyor. İngiltere’deki ekip bu fuara kadar kendi fuarlarıyla uğraşıyor, bu en büyük ve en önemli fuarları. Bu fuar bittikten sonra bizim fuarla ilgilenip bize müşteri toplamaya çalışıyorlar. O bakımdan bir katkı söz konusu. Buraya gelen Türk müşteriler açısından bu fuar iyi geçerse satış yaparsa FESPA Eurasia’ya daha rahat katılmayı düşünüyorlar.
Burada görünen şeyler sinerji yaratıp onun yansımalarını Türkiye’de görmek mümkün olabilir.
Evet burada tanıtılan makineleri Türkiye’de de görmek mümkün oluyor. Burada gören müşteri İstanbul’da da görmek istiyor. Yerel satıçısıyla tanışmak, görüşmek ve kendinden emin olmak istiyor. Ekonomimiz de senenin ikinci yarısında iyi gidecek, fuarımız bereketli bir fuar olacak.
Sizin temsilcilikleriniz anlamında değişen bir şey var mı?
Yeni bir firmayla konuşuyoruz. Yöneticisi eskiden beri çalıştığımız birisi. Benim aradığım farklı ürünleri yapan bir firma. Bu bir Amerikan firması ama herkesin ürettiği standart ürünlerle uğraşmıyor. Değişik uygulamaların peşindeler hep, özel folyoları var.