Screen standında Öncü Güyer’den değerlendirmelerini aldık
Önümüzdeki süreci yatırımlar açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye ekonomisindeki sıkışıklık devam ediyor ama faiz oranlarındaki ciddi düşüşler muhakkak yatırımları tetikleyecektir. Emtia tipi dediğimiz, aynı işleri yapan firmalar için çok parlak günler yok. İnovasyona önem veren, şirket içi organizasyon değişikliğine gidebilen firmalar için büyük potansiyel var.
Dün Screen’in bir müşterisi (Screenfield Genel Müdürü) ile birlikteydik. Dört Screen etiket makinesi ile ayda 1 milyon 200 bin metre etiket bastıklarını söyledi. Bu tesadüfen olamaz. Bu baskı tedarikçiliğinden pazarlama tedarikçiliğine geçiş. İngilizler bunu çok iyi başarmışlar. Biz de Türkiye’de böyle firmalar yaratma gayreti içindeyiz.
Bu nasıl olacak?
‘Mevcut teknolojini bırak, dijital al, buna geç’ noktasında değiliz. İşini geliştirip gelirini arttırmak isteyen, üretim şeklini değiştirmek istiyorum diyen firmaya kapımız sonuna kadar açık. Pazarlama tedarikçiliğine geçişte yazılımdan baskı çözümüne her türlü danışmanlığı vermede Türkiye’nin en iddialı firmasıyız diyebilirim.
Üretim şeklinin değişimi nasıl oluyor,
biraz açar mısınız?
Dijitalin mantığı 50 çeşit 1000 metreyi basabilmek. Bu farklı bir yapılanmayı gerektiren bir sistem. Dijitale geçildiğinde veri ile alakalı çok akılcı bir şeyler ortaya koymak lazım. Grafik departmanın buna hazır mı, veri analizin var mı, tedarik birimin, depon, muhaseben bu kadar cari hesabı kontrol etme konusunda yetenekli mi? Makineden ziyade esas dönüşüm burada.
Zaten herkeste yeterince flekso, ofset, letterpress makine var, herkes makinelerinin özelliğini biliyor. Önemli olan yüz yüze gelinen darboğazda biz onlara nasıl yardımcı olabiliriz, biz işte bunun için buradayız.
Etiketin dışına çıkarsak, Screen 520 serisi makineler ile ilgili projeleriniz var mı?
Ankara’daki kurulumuz inanılmaz başarılı gidiyor. Türk pazarının bu teknoloji ile tanışması için Elektroser olarak çok büyük destek verdik ve nihayet meyvelerini almaya başladık. Bu beni gerçekten çok mu çok mutlu ediyor. Demek ki doğru bir yere dokunmuşuz.
Özellikle eğitim yayıncılarının çok büyük sorunlarını çözdük diyebilirim. Yayınevleri internetten yaptığı satışları akşam toplayıp bizim teknolojimize gönderiyorlar. Bu işler basılıp ertesi gün kargoya veriliyor ve tek ürünün stoğu tutulmuyor. Bu aşamada birim maliyeti soran ‘Sen benim kitabımı kaça basarsın’ diye soran kalmıyor çünkü herkes memnun. İnsanlar tahsilatını yapmış, satışını yapmış, kitabı basılmış geliyor, kargoyla yolluyor.
Türkiye’de yapılmayan yeni projelere etiket için de girdik. Önümüzdeki birkaç ay müşterilerimizde kurulu makinalarımızın özellikle İngiltere’de kurulu etiket makinelerinin performansına geleceğini ümit ediyorum,
Yeni kurulumlar olacak mı?
Bu fuarla birlikte yeni kurulumlar bekliyoruz. Biz Türkiye’de müşterilerimize en kalınından en inceye, birçok değişik malzemelere basabilecekleri, Orange ile proses renk yönetimini arttırabildikleri dolu dolu makinalar sattık. Beyazımız çok iyi. Şimdi daha katma değerli işlere koşmaya çalışıyoruz.