Aras Grup Ürün Müdürü Burhan Kuturman, üç adet kurutmalı web ofset satışıyla pozitif kapanan 2019’un ardından 2020 yılında da drupa etkisiyle projelerin hayata geçirilebileceğini belirtiyor.
2018’in karamsarlığında pozitif başlamadığımız 2019 yılı beklentimizin üzerinde sonuçlandı.
2018 yılının başındaki beklentiler bir önceki yılda yapılan yatırım oranlarına paralel bir yıl olacağı doğrultusundaydı. 2018 İkinci çeyrekle birlikte seçim atmosferi ve paritedeki yükselmenin başlaması ile yılın sonrasına ilişkin yatırımlarda bir düşüş olacağının ipuçları belirginleşmişti. Bu gelişmeler sebebiyle 2019 yılına girerken daha temkinliydik. Açıkçası yatırımlar yavaşlamakla birlikte ilk yarı beklentilerimizin biraz daha üzerinde bir hareketlilik içinde geçti. Bu dönemde özellikle HORIZON baskı sonrası sistemleri ve SBL otomatik kesim makineleri kurulumlarına önceki dönemlerde olduğu gibi devam ettik. Ekonominin yavaşladığı dönemlerde bile durmayan yavaşlamayan bir markamız HORIZON.
Baskı sonrasına yönelik hem dijital hem de konvansiyonel matbaacılıkta ağırlıklı olarak kapak takma makinaları, şekilli kesim makinaları, harman makinaları, kırım katlama makinaları yatırımları bu dönemde devamlılığını korudu. Sene içinde süreçte beş adet HORIZON baskı sonrası sistemleri kurulumu yaptık. Yaz döneminin sona ermesi sonrasında genel ekonomideki resmin biraz daha netleşeceğini ve buna bağlı olarak da ertelenen bazı yatırımlarda tekrar yavaş da olsa bir hareketlenme olacağı beklentisindeydik ve öyle de oldu. Ambalaj fuarı ile birlikte Focusigth kalite kontrol makinesi ve fuarda sergilediğimiz SBL kesim makinemizin satışlarını gerçekleştirdik. Son çeyrekte Komori’den 3 adet 16 sayfa kurutmalı web ofset baskı makinesi anlaşmalarımızı yapıp 2019 yılını pozitif bir şekilde kapattık.
Türkiye yüksek teknolojilerle üst klasman üretim yapma becerisine sahip ve matbaacılık alanında herkesle rekabet edecek durumda. Dijital baskı sektöründe aynı zamanda yüksek oranlı ihracat yapılabilme kapasitesine sahibiz. Rekabetçi konumunu korumak için yüksek teknolojili yatırımların korunması gerekiyor. Dolayısıyla emek yoğun alanlarda teknoloji/otomasyon yoğun alanlara geçiş için yatırımların devamlılığı önemli. Örneğin bizim uzun yıllardır temsilciliğini yürütmekte olduğumuz KOMORI firması birçok teknolojinin ilk geliştirici ve uygulayıcılarından. 1990’ların başında geliştirmiş olduğu otomatik kalıp değiştirme sistemlerine, keza “inline lak sistemlerine ihtiyaç var mı?” sorusu soruluyordu. Bugün yapılan yatırımların tamamında otomatik kalıp değiştirme ve inline lak sistemleri neredeyse standart olarak tercih edilmektedir. Mümkün olduğunca birçok üretim aşamasının tek geçişte yapılabildiği, minimum fire, minimum enerji sarfiyatı ile maksimum kalite ve verimliliği sağlayabileceğimiz yatırım tercihleri artık vaz geçilmezimiz olmak zorunda. Çin’in yaşadığı olumsuzluklara üzülsek de bu durum birçok ülkenin ihracat pazarına kısa vadede hareketlilik sağlayacaktır ve bunun ülkemiz için de sektörümüz için de olumlu sonuçları olacaktır.
Önümüzde drupa fuarı var ve drupa fuarları her zaman birçok yeni teknoloji lansmanının yapıldığı platform olmuştur. 2020 yılı drupası bu yönde öncü özelliğini korumaya çalışacaktır. Fakat fuarcılık kültürü de zaman içinde değişmekte. Bugün genellikle yeni bir yatırım projesi varsa üreticiler yatırımcıları fabrikalarına davet ediyorlar ya da kurulum yaptıkları matbaalarda birebir canlı tanıtım gerçekleştiriyorlar. Yani fuarlar eski fonksiyonlarını aynı haliyle koruyamıyorlar. 2020 Drupa fuarında çok devrimsel yeni teknolojiler olmasa da daha yüksek otomasyonlara sahip birçok yeni teknoloji tanıtımı yapılacağını söyleyebiliriz. Yenilikleri daha ziyade dijital üretim yapan makinelerde gözlemleyeceğiz. Yatırımcılarda daha önceki yıllarda genel olarak var olan “drupa fuarını da ziyaret ettikten sonra yatırım kararını netleştiririz’’ düşüncesi son yıllarda çok azalmış durumda. Dolayısıyla drupa fuarını yatırım kararı alınan yerden öte daha çok son teknolojilerin bir arada gözlemlenebildiği bir sergi alanı olarak değerlendirmek daha doğru olur. Buna rağmen biz Türkiye özelinde ertelenen bazı projelerin ekonomideki iyileşmelere de bağlı olarak tekrar hayata getirilebileceği bir dönem olarak fuarını çok önemsiyoruz.