Açıkhava ve Endüstriyel Reklamcılar Derneği (ARED) Başkanı Ahmet Özdemirel, ESO Haber’in, 15 Mayıs’ta Youtube kanalından gerçekleştirilen Ekonomi Sohbetleri adlı canlı yayın programına konuk olarak Sanayi, Ekonomi ve Covid-19 Sonrası başlıklarıyla ilgili görüşlerini paylaştı.
Covid-19 ile birlikte pek çok sektörün üretimine ara verdiğini, resmi daire ve kurumların esnek hizmet anlayışına geçtiğini, bunun yanı sıra festival, panayır, şenlik, kutlama gibi organizasyonların da rafa kaldırıldığını, oluşan bu durumun reklamcıların ve bu sektörde imalat ile üretim yapanların işlerini sekteye uğratarak iş yerlerinin kapandığını belirten Özdemirel, Deniz Çağlar Fırat’ın gümrük vergileriyle ilgili sorusunu şöyle yanıtlıyor:
“Reklam sektörünün temel girdileri olan pleksi, vinil, folyo gibi malzemeler lüks tüketim malları değil ve Türkiye’deki üretim oranları ciddi anlamda düşüktür. Muhakkak ki Türkiye’de üretimleri ile ilgili desteklerin olması gerekiyor fakat gümrük vergilerinin arttırılması ile ilgili çıkan yasaya bakıldığında baskı vinillerinde %40’a varan bir farklılık söz konusu. Bu durum zaten halihazırda zor durumda olan sektörümüzün iş yapmasını ciddi anlamda olumsuz etkileyebilecek bir karar.”
Vergilerin firma maliyetlerini etkileyeceğini belirten Özdemirel, “Ürünler sonuçta nihai kullanıcıya gidiyor. Örneğin içerisinde bulunulan dönemde pleksiglas malzemesine çok talep var. Bu malzeme şu an çok farklı fiyatlarla temin ediliyor ve bu da piyasayı ciddi anlamda olumsuz etkiliyor” değerlendirmelerini yapıyor.
Özdemirel son olarak ARED’in mücbir sebep kapsamına alınma konusundaki girişimlerinden bahsederek, ekliyor: “Sektörlerin mücbir sebep kapsamına alınıp alınmaması ciddi bir ayrıcalık ortamı yaratıyor. Üyelerimizden gelen birtakım talepler var. “Çok zorlanıyoruz, işimizi kapattık tekrar nasıl açarız bilemiyoruz, biz mücbir sebeplerden yararlanmak istiyoruz” diyorlar. Şu anda yaklaşık 26’ya yakın ilde il temsilciliklerimiz Kıbrıs da dahil olmak üzere 300’e yakın da üyemiz var. Üyelerimizin talepleri doğrultusunda bu konuları dillendiriyor ve bu sorunumuza da köklü bir çözüm üretilmesini istiyoruz.”