Dünyamız, Aralık 2019’dan itibaren koronavirüs ile mücadele etmeye devam ediyor. Dünya Sağlık Örgütü (WTO)’nun Mart ayında pandemi ilan etmesinin ardından, dünyada milyarlarca insan ev izolasyonuna geçerken, milyonlarca işletme kapılarını belli süreliğine kapattı. Mayıs ayının son haftasında dünya genelinde 6 milyona yakın kişi virüse yakalanırken, 350 binin üzerinde kişi hayatını kaybetti. Koronavirüs insanoğlunun sağlığını tehdit ettiği gibi, ekonomileri de tehdit etti ve dünya ekonomisinde bu yıl ciddi bir küçülme bekleniyor.
Lidya Grup’un masasında, üç global markanın teklifi bulunuyor
Pandemi sürecini değerlendiren Lidya Grup Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Öz, temsil ettiği markalar, sahip olduğu tecrübe ve organizasyon gücüyle, Avrupa’nın birkaç firması arasında yer aldıklarını belirterek, şunları söylüyor:
“Dijital baskı sektöründe, Xerox, Epson, Efi global markalarının Türkiye distribütörlüğünü yapıyoruz ve geçtiğimiz yılın son çeyreğinde kendi markamız olan Sutec’i pazara sunduk. Temsil ettiğimiz markalar, bilgi birikimimiz, tecrübemiz, organizasyon yapımız ve finansal gücümüz ile Avrupa’nın sayılı birkaç firmasından birisiyiz. Koronavirüse rağmen, Lidya Grup olarak bu yıl, geçtiğimiz yıla oranla büyümeyi hedefliyoruz. Şartlar ne olursa olsun, Lidya Grup olarak, yeni başarılara imza atma kararlılığımız yüksektir ve hedeflerimize ulaşmak için sahip olduğumuz tüm birikimlerimizi kullanıyoruz. Pandemi sırasında, müşterilerimize ve pazara yaklaşımımız nedeniyle, global markaların dikkatlerini çekmeyi de sürdürüyoruz. Bu süreçte, güvenilir ve sürekliliği olan firmalar, piyasaların yeniden açılmasıyla, yeni fırsatları yakalayacaklardır. Lidya Grup olarak masamızda, iş ortaklığı yapmak isteyen 3 yeni global markanın teklifleri bulunuyor. Önümüzdeki günlerde, yeni iş ortaklıkları ve yeni fırsatları değerlendiriyor olacağız.”
“Lidya Grup olarak, müşterilerimize finansal destek sağladık”
Krizler sırasında tüm gözlerin “lidere” çevrildiğini anlatan Bekir Öz, dijital baskı sektörünün lideri olan Lidya Grup’un, pandemi sırasında çalışanlarından müşterilerine kadar tüm eko-sistemine liderlik ettiğini kaydediyor.
Lidya Grup’un krizler sırasında sağduyulu, sakin ve güven veren olduğunu belirten Bekir Öz, şöyle devam ediyor:
“Zor zamanlarda insanları ve toplumları sarıp sarmalayan güçlü liderler, çevresindekilerin zorlukları aşarak güçlü kalabilmelerine destek olurlar ve birçok konuda da onlara ilham verirler. Koronavirüs salgınıyla birlikte işlerin düşmesi nedeniyle, müşterilerimizden en fazla ödemelerinin ertelenmesi konusunda talepler geldi. Bizler de, değerli müşterilerimize, ilave finansman destekleri verip ödemelerinin bazılarını erteleyerek, desteğimizi sürdürmeye devam ettik ve ediyoruz. Yine, pandemiyle birlikte Mart ve Mayıs sonuna kadar satışlarımız düştü, ancak bu dönemde servis operasyonlarımıza aralıksız devam ettik. Özellikle üretici olan müşterilerimizin, bu süreçte aksaklık yaşamasına müsade etmedik. Önceliğimiz çalışanlarımızın ve müşterilerimizin sağlığı olacaktır, gereken güvenlik tedbirlerini en üst düzeyde alarak, servis hizmetlerimizi kesintisiz sürdürmekteyiz. Nitekim, Haziran ayında yeni normalleşmeyle birlikte, piyasalar yeniden hareketlenmeye başlayacaktır. Lidya Grup olarak biz de hızlı bir çıkış süreci yaşayacağız. Şu an, faizlerin düşmesiyle, yatırım maliyetleri oldukça iyi bir noktaya gelmiştir ve bunun yatırımları hızlandıracağını düşünüyoruz. Firmamız açısından, bu yılın ilk çeyreği başarılı geçti, hepinizin bildiği gibi ikinci çeyrekte pandemi nedeniyle piyasalar durdu, üçüncü çeyrekte normalleşmeyle birlikte yeniden toparlanmaya başlayacaktır ve yılın son çeyreğinde ise atağa geçileceğini ve yatırımların hız kazanacağını gözlemliyoruz. Zira, pandemi bütün dünya için bir deneyim oldu ve bu dönemde özellikle güvenlik çözümleri, kartlı sistem, uzaktan bağlantıya daha fazla talebin olacağını da düşünüyoruz.”
“Reklam sektörü, en hızlı toparlanacak sektörler arasında geliyor”
Haziran ayında normalleşme süreciyle, bazı sektörlerin hızlı, bazı sektörlerin daha geç toparlanmaya geçebileceğini anlatan Bekir Öz, ekliyor: “Her sektörün toparlanmasını farklı olacakır. Örneğin, turizm sektörünün toparlanması daha uzun sürebilir, reklam sektörünün ise hızlı bir şekilde toparlanacağını düşünüyoruz. Nitekim, satışlarını artırmak isteyen firmalar, açık hava reklamları başta olmak üzere, pazarlama ve reklam çalışmalarını artıracaktır. Türkiye, dinamiği olan ve sürekli büyüyen bir ülkedir, bu nedenle yatırımlar ve büyümesi devam edecektir. Türkiye’de, büyümenin önünde hiçbir şey duramaz. Özellikle, son 2.5 aydır ev izolasyonunda olan iş insanları, ciddi şekilde iş yapmayı istiyorlar ve Haziran ayı ile birlikte iş hacimlerinde ve performanslarda yüksek bir ivme gerçekleşecektir. Bu dönemde, e-ticaret hacmindeki hızlı yükselişin ardından, her alanda dijitalleşme yatırımları hız kazanacaktır. Ayrıca, önümüzdeki süreçte, Çin’den diğer ülkelere kayacak olan yatırımlardan, Türkiye’de yatırım alacaktır. Türkiye’nin yetişmiş genç nüfusu, üretim hacmi, lojistik avantajı gibi artı değerleri, yeni süreçte avantajlar sağlayacaktır. Avrupa ülkeleri, ürün tedariğinde, Türkiye’yi daha fazla tercih edecektir.”