Konica Minolta, beyaz ve diğer renklerin hat içi üretimini sağlamak için AccurioLabel baskı makinelerine isteğe bağlı olarak eklenebilen Flexo Baskı Ünitesi’ni piyasaya sürdüğünü duyurdu.
Konica Minolta’nın Avrupa’daki üretim ortağı olan Danimarkalı şirket Grafisk Maskinfabrik A/S (GM) ile geliştirilen Flexo Baskı Ünitesi, Konica Minolta orijinal AccurioLabel 190 veya geçen yıl Eylül ayında piyasaya sürülen AccurioLabel 230 toner etiket baskı makinelerine eklenebilecek.
Öte yandan, başarılı denemelerin ardından artık yeni bir Flekso Baskı Birimi’nin de ticari olarak mevcut olmasıyla, üst düzey dijital baskı sistemlerini tamamlamak için eksiksiz bir hibrit çözüm arayan etiket dönüştürücüleri hedeflenebilecek.
AccurioLabel Flexo Baskı Birimi, standart flekso mürekkepleri kullanıyor. Halihazırda mevcut olan üst baskı sensör kiti ile birlikte, beyaz veya diğer herhangi bir rengin mükemmel şekilde kaydedilmiş hat içi üst baskısını sağlıyor, bu da saydam baskı altı tabakalara baskı gibi daha geniş bir baskı uygulamasına kapı açıyor.
Tüm AccurioLabel baskı makineleri sorunsuz çalışan ve optimize edilmiş ortam kullanımı sağlayan, etiket alt tabakalarının olası israfını önleyen AccurioPro Label Impose yazılımından da yararlanıyor. Kullanımı kolay sistem, operatörlerin birçok baskı öncesi görevini tek bir merkezi kontrol istasyonundan gerçekleştirmesini sağlıyor.
Konica Minolta Business Solutions Europe, Endüstriyel Baskı Takım Müdürü Edoardo Cotichini konuyla ilgili şunları söylüyor: “Etiket baskı pazarı, gelecekte büyüyecek ana pazar segmentlerinden biri olarak kabul ediliyor. Sadece bu yıl, dar en etiket baskı makinesi kurulumlarının neredeyse yarısı dijital olacak. İsteğe bağlı Flekso Baskı Ünitesinin tanıtılması, hibrit teknolojiye yeni bir bakış açısıdır. Pazar talepleri bu yönde ve sadece beş yıl önce girdiğimiz ancak şu anda 500’ün üzerinde etiket makinesi sattığımız bir pazar olan etiket pazarında payımızı daha da büyütmeyi dört gözle bekliyoruz. Bir ortaklık yaklaşımı içinde müşterilerimizle yakın bir şekilde çalışarak, neyin mümkün olduğunu yeniden düşünmelerine de yardımcı olacağız. Dijital üretim yürüyüşü durdurulamaz.”