Günümüzde yazarlar, eserlerini üretme sürecinden çok onu yayımlatma aşamasında tıkanıyorlar. Bazı yazarlar uzun süre boyunca düzenli olarak tek bir yayıneviyle çalışırken bağımsız yazarların bu konuda daha farklı bir yöntem izlemesi gerekiyor. Klasik yayınevleri tanınırlığı göz önünde bulundurarak gelen her dosyayı kabul etmiyor, hatta neredeyse incelemiyorlar bile. Bunun yoğunluk ve yayınevi ilkeleriyle açıklanabilecek nedenleri var.
Kişisel yayıncılık ise daha çok yazarın, daha çok okurla buluşmasını sağlayan ve gittikçe daha fazla tercih edilen bir seçenek. Türkiye’de kişisel yayıncılığa öncülük eden Yazardan Direkt Yayınevi Genel Koordinatörü Çağla Miniç, “Türkiye’de yeni bir yöntem olsa da özellikle Amerika’da kişisel yayıncılık / self publishing oldukça köklü bir geçmişe sahip. Bu şekilde tanınan ünlü yazar sayısı da azımsanmayacak kadar çok” diyerek kişisel yayıncılığın yeni bir yöntem olmadığının altını çiziyor.
Kavramlar arasında kaybolmayın
Kişisel yayıncılık adını son yıllarda daha fazla duyuyor olsak da ister istemez bazı kavramların ayrımının yapılması gerekiyor. Kitabını yayımlatma sürecinde arayışa giren yazarlar birbirinden farklı fırsatlar sunan ve/veya işinin çok da ehli olmayan yayınevleriyle karşılaşabiliyorlar. Yazardan Direkt Yayınevi, konudaki seçimin iyi bir araştırma sonucunda yapılması gerektiğini her fırsatta dile getiriyor ancak işin içinde farklı tanımlar olunca seçim de bir hayli zorlaşıyor. ‘Kişisel yayıncılık’ ve ‘kişisel destekli yayıncılık’ arasında belirgin ayrımlar yapan yayınevleri var. Hatta tam olarak kırmızı, keskin çizgilerle ayrılarak yazarlara sunulan seçenekler de içeriğe göre fiyatlandırılıyor. İkisinin arasında nasıl bir fark olduğunu bilmeyen bir yazarın sonunda hüsrana uğramaması adına aralarındaki benzerlikler ve farkları bilmesinde fayda var.
Yeni ayrımlarla belirlenen kırmızı çizgiler
Bazı yayınevleri kişisel yayıncılığı, “Yazarın kitabına editöriyel destek veren, kapak tasarımını yapan ama genel prosedüre karışmayan,” olarak net bir şekilde tanımlanırken her konuda yazarla birlikte hareket eden ve yazarın bu prosedürlerle uğraşmadığı yayıncılığa da kişisel destekli yayıncılık diyorlar. Yazardan Direkt Yayınevi kurucusu Sedef Kutlubay Demirkan ise aralarındaki ayrımı “Yazardan Direkt, kurulduğu günden beri kişisel yayıncılık alanında pek çok ilki Türkiye’de uygulamaya ve yazarı her konuda desteklemeye devam ediyor. Söz konusu ayrımları yapmadığı gibi yazara da kendi kanatlarınla uç, demiyor” sözleriyle netleştiriyor.
Editör desteği ve kapak tasarımında aynı zamanda anlaşmaya bağlı tanıtım süreçlerinde de hizmetler sunuluyor. Kişisel yayıncılık Türkiye’de bağımsız yazarlar için farklı bir seçenek olmanın ötesinde okur, yazar teması için de önemli bir yapılanma. Bu nedenle eserinizi okurla buluşturmadan önce gereksinimlerinizi doğru belirlemeniz, yolun devamında kiminle adım atacağınızı görmeniz çok önemli. Yoksa bazı yazarların, kişisel yayıncılıkla ilgili kavram kargaşası nedeniyle kendi yayınevlerini kurma çabaları bile oluyor ya da yolun yarısında yapayalnız kalıp, prosedürlerin arasında kaybolabiliyorlar.