Prodigital, Almanya’nın Münih kentinde 14 – 17 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen FESPA Global Print Expo’da temsil ettiği markalarla birlikteydi. Mutoh ve Aristo stantlarında Prodigital – P Reklam Ürünleri Genel Müdürü İbrahim Tekeş sorularımızı yanıtladı.
FESPA 2019 Münih’i nasıl buldunuz? Kaç temsilciliğinizle buradasınız?
Biz ana distribütörü olduğumuz iki firmanın, Mutoh ve Aristo’nun standlarındayız. Onun dışında da uluslararası distribütörü olduğumuz bazı başka ülkelerden firmalar var, Gongzeng gibi firmalarla da toplantılar yapıyor, iş geliştirmeye çalışıyoruz. Fuar, anlık olarak değişiyor. Bir bakıyorsunuz hiçbir şey yokmuş gibi gözükürken bir anda doluyor bir anda boşalıyor. Fena değil. İnsanlar bir arayışta, bir şeyler yapmak istiyorlar.
Hangi makineler bulunuyor her iki firma standında, daha çok ne ilgi görüyor?
Mutoh’ta şu anda UV sistemler, süblimasyon ve direkt pamuklu kumaşa baskı yapan tekstil makineleri ön planda. Rulodan ruloya ve hibrit makinelerimiz var. Mutoh’un esas alanı eko solventler ama o hep bilindiği için fuarda çok ön planda değil. Şu an itibarıyla UV sistemler ve süblime tekstil makineleri ön planda.
Mutoh’un makineleri orta formatta. Ağırlıkla 260 cm enine kadar makine üretiyorlar. Çok büyük formatlara girmiyorlar. Eskiden yapıyorlardı. Belki uzun vadede tekrar girecekler. Mutoh standı oldukça kalabalık, yoğun. Distribütörlerin hepsi burada. Zaten orta sınıfta olduğu için makinelerin maliyetleri de uygun. Yatırım yapılabilir durumda.
Bunların dışında şu anda tanıtımını yaptığımız çok amaçlı biyolaktik boyamız var. Kat yapmayan bir boya bu, solvent veya ekosolvent değil ama UV de değil. Her türlü malzemenin üzerine 1,5-2 cm kalınlığa kadar baskı yapabiliyor.
Su bazlı mı?
Su bazlı değil, biyo dedikleri bitkisel bazlı. Özellikle gıda temasında sorun teşkil etmeyen bir boya. Ambalajda olsun gıdaya direkt temasta problem olmayan bir boya. Kat yapmasını, solvent olmasını istemediğinizde kullanılabilir. Biz kısaca organik diyoruz ama bitkisel olduğu için öyle diyoruz. Sıcak havayla kuruma yapıyor. Özel bir sistem.
Aristo da bu yıl buradaki herkes gibi kumaş kesimine ağırlık vermiş. Tabii ki çok fonksiyonlu bir makine sergileniyor; kutucular, ambalajcılar, reklamcılar, kumaşçılar için dijital kesim makinesi… Ama fuardaki rakip firmalar da öyle yapmış, kumaşa ağırlık vermişler. Büyük ebat beş metreye beş metre gibi bir makine sergileniyor. Diğer firmalarda olmayan modeller bunlar. Şu anda ilgi iyi. Zaten bu tip makinelerde hemen satış olmuyor. Uzun soluklu, ihtiyaca da hemen karar verilemiyor. Herkes matbaa sektöründen gelme olduğu için bıçağı yenmek kolay olmuyor.
Sergilenen makinenin yetenekleri konusunda neler dersiniz?
Kumaş ağırlıklı demo var. Karton, alüminyum, pleksi, poliüretan esaslı tabelaları kesebiliyor. Özellikle bıçakla kesebiliyor. Bunlarla ilgili açılı kesimler yapabiliyor. Programın özellikleri önemli. Makine her şeyi yapabiliyor ama programı iyi kullanmalısınız. Eğer operatör düzgün eğitim almadıysa, müşteri katalogdan okuyup benim makine niye bunu da yapmıyor diyebiliyor. Çünkü çizimin doğru yapılması lazım. Çizimi yapacak, hangi bıçakla keseceğini bilecek ve ona göre komut vereceksin ki makine de kesecek. Yazılım çok önemli. Bugünden sonraki tüm makinelerde yazılım ön planda.
Kumaş kesiminde de vakum kullanıyor değil mi?
Tabii vakum kullanılıyor. Halı kullandığı için halıya neredeyse yapışıyor kumaşlar. Kendilerine göre geliştirdikleri çok fonksiyonlu, çok küçük alanlara yayılmış bir vakum var. O yüzden hangi malzeme olursa olsun çekebiliyor; 3 cm’e kadar küçük parçalardaki malzemeleri de buruşturmadan, makineden fırlatmadan kesim yapabiliyor.
FESPA’daki basın toplantılarında özellikle tekstile dönük olarak koton ve polyester öne çıkıyor. %60 kadar polyesterden söz ediliyor. Türkiye’de durum nasıl?
Türkiye pazarında bizim binlerce Mutoh süblime polyesterde kullanılan makinemiz var. En büyük satıcılardan biriyiz süblimasyon baskıda. Direkt baskıda henüz Türkiye’de pamuklu veya polyesterde çok yol alınmış değil. Yüzlerce makine oldu fakat boyacılardan olsun üretim hızlarından olsun henüz daha istediğimiz seviyeye gelemedi. Bayrakçılar çok kullanıyor. Kağıdın dışındaki malzemelere direkt baskı yapabilen makinelerin olduğunu piyasaya göstermek için; perdeciler, duvar kağıtçılar gibi bazı alan ve sektörlere bunları açmaya başladık. Şu anda orta sınıfta fason üretim yapan firmalar Mutoh türü polyestere baskı yapan makineleri tercih ediyor. Pamuklu daha çok gelişmedi. Orada daha başka endüstriyel makinelerimiz var onları kullanıyoruz.
Doğrudan kumaşa baskıda boya farklılaşıyor değil mi?
Evet, şu anda büyük firmalar pigment boya yapma peşinde. Pigment boya zor bir boya. Pamukluya veya diğer ürünlere direkt basabiliyor ama süblime gibi dispers gibi parlak olmadığı için pamuk emiyor boya da mat. Onun için çok tercih edilmiyor.
Şimdi Türkiye’de ev tekstiline kurmaya başladım. Dupont ile çalışıyorum boyada. Gonghzeng makinelerim var. Geniş formatta çarşaf, nevresim gibi işler yapan makineler kurmaya başladık. İyi gidiyor.
İşinizin ne kadarı tekstilde, bu nasıl bir seyir izliyor?
Bundan dört beş yıl önce işimiz reklam sektörüne makine satmaktı. Daha sonra endüstriyel alanlara açıldık, ahşap, cam, taş, halı vs. sonra bizim gibi birkaç firma tekstili Türkiye’de büyük bir pazar haline getirdi. Bir dönem %70’lere çıktık ama şu anda tekstil ve diğer alanlar %50-50 gibi. Yarısını tekstile ayırıyoruz. Tekstilde büyük bir Pazar var oraya da büyük bir yatırım yaptık. Bugün aylık 50 makine satıyorsak bunun bazen 30 tanesi Sign’a gidiyor; 20 tanesi tekstil oluyor, bazen 25-25 oluyor oranlar ufak ufak değişiyor.
Sarf malzeme tarafına bakarsanız durum nasıl?
Yıllar önce reklam sektörüne malzeme satıyorduk. Piyasadan paralarımızı toplayamadığımız için dedik ki biz sadece boya ve yedek parça satalım. En fazla malzeme olarak süblime kağıt satıyoruz. Onu da genelde ihracata veriyoruz, yurt içinde de 20 firmaya veriyoruz. Sürekliliği olan kişiler bizden alıyor. Bir yıl önce şu kağıda baskı yaptım bir yıl sonra da bu kağıda baskı yapmak istiyorum diyen kişi bizden kağıt alıyor. Onun dışında pazar inanılmaz karıştı. 20 gramdan tutun da 100 grama kadar kağıt satılıyor. Biz genelde süblimede ihracatçılarla çalıştığımız için sertifikalı ürün veriyoruz.
Bursa ve Denizli dışında tekstilde hangi iller öne çıkıyor?
Denizli dijital tekstilde o kadar gelişmedi. Bursa, İstanbul çok gelişti. Şimdi de Çorlu Çerkezköy bölgesini geliştirmeye çalışıyoruz. Gaziantep’te işler, halı tarafında gelişti. Gaziantep’de de 100’e yakın makinemiz var. Denizli’de 20 makine ancak vardır. Denizli bir türlü kendini açamadı. İnsanlar fabrikalar kurmuş ama işe gelince, teknolojiye gelince kalıyorlar ya da zamanında belki yanlış yatırımlar yaptılar.
Fespa’ya Türkiye’den gelen ziyaretçi sayısı konusunda nasıl gözleminiz nedir?
Orta düzeyde buldum. Geçen yıl değil de ondan önceki yıllarda daha yoğundu. Neredeyse domine ediyorlardı, her adımda Türk ile karşılaşmak mümkündü. Bu sene pek göremedik belki de biz tanımıyoruz.
Nedeni biraz belli herhalde…
Hem Ramazan hem de ekonomik kriz etkisi olabilir. Ama bu işi yapıyorsa usulen de olsa buraya gelip bir şeyler görmesi lazım.
Ülkede durumun düzelmesini, Trump’un susmasını istiyoruz bütün dünya için. Herkes Trump’tan şikayetçi, İtalyanlar, Almanlar, Çinliler, İranlılar, Ruslar hepsi şikâyetçi. Bunun susması lazım ki iş yapalım.
Umarım ülkemiz bir an önce bulunduğu yerden çıkar. Dünya ekonomisi yavaşlamış, her yerde sıkıntı var, Trump da üstüne üstüne gidince her yeri çökertiyor. şimdi Çin’e lisans parası ödeyeceksin diyor.