Açıkhava Reklamcıları Derneği (ARED), FESPA ile iş birliği içinde sektöre ve meslek okullarına yönelik eğitim çalışmalarını sürdürüyor. ARED İstanbul Ticaret Odası 30 Nolu Bilgi İletişim ve Medya Meslek Komitesi ile projelendirilen ve halen çalışmaları devam eden Endüstriyel Reklamcılık Sektörü araştırma çalışmasıyla sektörün ölçeği ve yapısı artık bilimsel verilerle tanımlanabilecek. Bu çalışmanın rapor taslağının yakında hazır olması bekleniyor. ARED Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Özdemirel faaliyetleri ve sektörün durumuna ilişkin sorularımızı yanıtladı.
Açıkhava ve endüstriyel reklam sektörü büyürken, sektörün öne çıkan avantajları ve handikapları hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Ülkemizde endüstriyel reklam sektörü her geçen gün büyümekte ve dünyanın değişik ülkelerine ihracat yapıyor hale geldi; bu da bizim tüm teknolojik gelişmelere açık olmamızdan, genç girişimci yanımızın her geçen gün artıyor olmasından kaynaklanıyor.
ARED olarak en önemli yanımız, bizi Dünya’ya entegre eden FESPA birlikteliğimiz ve beraberce tüm gelirini sektöre aktardığımız FESPA Eurasia Fuarını hayata geçiriyor olmamız. Bu durumun sektör tarafından yeterince bilinmiyor olması en büyük eksikliğimizdi. Yeni göreve başlamış olan deneyimli ve üretken yönetim kurulumuz ile bu ortaklığımızın sektörü büyütmeye yönelik bir girişim olduğunu söyleyebilirim.
ARED’in bugün kaç üyesi var ve sektördeki toplam firma sayısını ne oranda temsil ediyor?
Endüstriyel reklamcılık sektöründeki firma ve kişileri bir çatı altında toplayarak sektörün ülkemiz genelindeki en büyük temsilcisi olan ARED’in ülke genelinde 264 üyesi bulunuyor. Üye sayımızın iller bazında dağılımı, ülkemizin coğrafi nüfus dağılımı ile paralellik göstermekte; üyelerimizin sayısı İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa gibi büyük illerde yoğunluk göstermektedir. Üye sayımız içindeki faaliyet alanına göre dağılım da sektörümüzdeki dağılım ile aynı oranı yansıtıyor. Faaliyet alanına göre üye sayısı dağılımımız endüstriyel reklam ve baskı üreticileri %60, malzeme ve makine tedarikçileri %34, mecra kiralama firmaları %6 oranındadır.
“Sektörümüzün gelişimi adına yaptığımız faaliyetlerin birçoğunda FESPA’nın desteği ve katkısını alıyoruz”
Bu konuda yürütmekte olduğunuz, sektörün yapısını ve büyüklüğünü ölçümleme amaçlı anket çalışması ne aşamada?
Günümüze kadar endüstriyel reklamcılık sektörü üzerine bilimsel bir araştırma çalışması yoktu. Sektörümüzü rakamsal veriler ile tanımlamak en önemli hedeflerimizden biriydi. 2016 yılı Aralık ayında İstanbul Ticaret Odası 30 Nolu Bilgi İletişim ve Medya Meslek Komitesi’nin düzenlediği toplantıda bu sorunu birlikte dile getirdik. Komitenin 2018 yılında Endüstriyel Reklamcılık Sektörü araştırma çalışması yapılması kararının çıkması, sektörümüz için ciddi bir kazanımdı ve şu anda bu çalışmanın en büyük destekçisiyiz. Sektörel araştırma çalışması başlamadan önce bir seri ön toplantılar yapıldı, sektörel birikimimizi ekibe aktardık. İTO bu çalışmayı akademisyenler desteğiyle sürdürüyor. Bir yandan sektörel anket çalışması ile rakamsal veriler toplanırken bir yandan da kaynaklar taranarak literatür çalışmaları yürütülüyor. Mart sonunda çalışma taslağının ortaya çıkması hedefleniyor. Sektörümüz adına bu geniş çaplı çalışmanın ilk defa yapılıyor olması ciddi bir kazanım olacağından sonuçları heyecanla bekliyoruz. Yakın bir zamanda sektörümüzü tahmini rakamlarla tanımlamak yerine profesyonel bir çalışma ile ortaya çıkan rakamlarla tanımlayabileceğiz.
FESPA ile ortaklığınızın ana amacını oluşturan sektörün geliştirilmesi ve eğitim çalışmaları kapsamında bu yıl programınızda neler var?
ARED kurulduğu ilk yıllardan itibaren FESPA’nın Türkiye’deki üyesi. Bugüne kadar illerde gerçekleştirdiğimiz toplantılardan, Genç ARED etkinliklerine, iş birliğindeki okullara desteklerimizden MYK çalışmalarımıza kadar sektörümüzün gelişimi adına yaptığımız faaliyetlerin birçoğunda FESPA’nın desteği ve katkısını alıyoruz. Bu yıl iş birliğinde olduğumuz meslek liselerindeki bölüm öğrencilerimizin eğitimlerinin yanı sıra birçok öğrenciye burs imkanı sağlıyoruz. Bölüm öğretmenlerimizin de mesleki bilgilerinin geliştirilmesi amacıyla hizmet içi eğitimler düzenleyeceğiz. Bunun yanında sektör temsilcilerimizin teorik ve uygulamalı olarak verdiği ilave dersleri, dört meslek lisesinde standart hale getirmek amacıyla ders modülü haline getirmeyi hedefliyoruz.
Dijital baskı alanında Türkiye’de de makineler geliştiriliyor ve piyasaya sürülüyor. Bu çabaları nasıl yorumluyorsunuz?
Ülkemizde ekonominin gittikçe daraldığı, iç piyasalarda durgunluğun hissedilir düzeye geldiği ve kredi maliyetlerindeki artışlar nedeniyle, yerli üretimin her geçen gün zorlandığı bir sürece girdik. Dışa bağımlılıktan kurtulmak milli üretimden geçiyor; iş ve istihdam yaratmak, üretim yapabilmek için devletin desteğini yakın yerimizde hissetmek istiyoruz.
Baskı sektörünün her türlü dijital baskı makinası ihtiyacının ülkemizde en az düzeyde ekipman ithal ederek kendi mühendis ve teknisyenlerimiz tarafından üretiliyor olması hepimiz için bir övünç kaynağı. Bu doğrultuda atılmış tüm adımları ve yerli üretimi ARED olarak destekliyoruz.
Ekonomide daralmaya bağlı bir durgunluk ortamı devam ediyor. Sektördeki şirketlere bu durumda neler önerirsiniz? Bu dönemi en az zararla atlatmak için nelerden kaçınılmalı ve neler yapılabilir?
Ülkemizde yaşanıyor olan kriz, dövizin ani ve beklenmedik düzeyde yükselişinden kaynaklanıyor; gelir ve giderlerimizin aynı para biriminden olmasına dikkat etmemiz, doğal korunma yollarının başında geliyor. Tabii ki uzun vadeli projelere finansman ayırıyor olmaktan kaçınacağımız, stok maliyetlerimizi minimum seviyelerde tutacağımız, verimliliğimizi artıracağımız, gereksiz giderleri ortadan kaldırarak tasarruf önlemlerini tekrar tekrar gözden geçirmemiz gereken bir dönemdeyiz diye düşünüyorum.
Ekonomik sıkıntıları en kısa sürede daha çok üreterek aşmamız dilekleriyle, saygılar.